Özel Savaş Askeri Olmak - ONK |
Cevap Yaz |
Yazar | |
nacibaba
Yönetici Forum Sahibi osman naci kanat Kayıt Tarihi: 29/Ağustos 2017/2008 Son Giriş: 30/Temmuz 2017/2013 Konum: T.C---Gelibolu- Durum: Gönderilenler: 2334 |
Alıntı Cevapla
Konu: Özel Savaş Askeri Olmak - ONK Gönderim Zamanı: 09/ocak 2017/2010 Saat 18:11 |
dikkat>(&)* bu işareti gördüğünüz her yerde oraya ilave edilmiş yeni bir yazıdır
buna dikkat ediniz unutuğum ve sonradan hatırladıklarımı ilgili yere
yeniden yazıyorum bu kırmızılı işaretin olduğu yer yeni konmadır
********************
ARKADAŞLAR BU ************* SENELERİ ÖNCE OLMUŞ HAKİKİ BİR GÜNLÜKLERİN MÜSFETTELERDEN TEMİZE ÇEKİLİP KİTAP HALİNE GETİRİLME AŞAMASINDA İKEN Kİ DURUMDA BEN BUNLARI BİRLEŞTİRİP DAKTİLODA SIRALI ŞEKLE GETİRDİĞİMDE BUNLARI HAZIRLIYAN GÜNLÜKLERİ TUTAN ARKADAŞIN GÜNDEN GÜNE AKLINI YİTİRMESİ SEBEBİ İLEN AYNI SOKAK DELİLERİ ŞEKLİNE DÖNMÜŞTÜR NE YAPTIYSAK DÜZELTMEK İÇİN PARA ETMEDİ VE ÖYLE BİR ZAMAN GELDİ MEZARLIKLARDA YATIP KALKMIYA AÇ SEFİL KENDİNİ BİLMEZ ŞEKİLLERDE ARAZİLERDE KIRLARDA DOLAŞIRKEN BİR GÜN İYİCENE ÇÖKÜP KIMILDIYAMAZ HALE GELİP HAYVANLARCANA PARÇALANMIŞ CESEDİ BULUNDU VE GÖMDÜK VE BU ÇOCUĞA DA BU ŞEKLİNDEKİ TÜM SÜRECTE BEN BAKTIM PEŞİNDEN DEVAMLI KOŞTUM BU YÜZDEN DE TOPLUMCA YADIRGANDIM HANGİ GÖZLEN BAKTIKLARI UMURUMDA DA DEĞİLDİ ÇÜNKÜ BU ÇOCUĞUN NELER ÇEKTİĞİNİ KİMSE BİLMİYORDUKİ BU ANILAR ONUN ASKERDE İKEN TUTUĞU GÜNLÜKLERDEN OLUŞAN KISIMLARIN ÖZETLERİDİR VE BU NOTLAR SENELERCENE BEN DE KALDI UNUTMUŞTUM FAKAT BENDE HADİNDEN FAZLA HER KONUDA BRİKİMLER MEVCUTTUR VAKİT BULDUKÇA BUNLARI TASNİF EDERKEN İLGİNÇ ÇIKANLARI DA BURDAN YAYINLAMAYA KARAR VEREREK YAYINLIYORUM ... BUNLAR GERÇEK BİREBİR OLAN OLAYLARDIR ONUN YAŞADIKLARIDIR VE TÜM ANLATIM ONUN DUR ARTIK BAZI YERLERİ DOĞRUMUDUR YANLIŞMIDIR ABARTILIMIDIR ONU BİLEMİYECEĞİM NE YAZIYORSA BİREBİR YAZIYORUM TAKDİR OKUYANLARINDIR...
BU YAZI DİZİSİNDEKİ ŞEKİLLER BİLGİLER YENİ ASKERE GİDİCEKLERE VE TEHLİKELİ YERLERDEKİLERE DE UFAK BİR KILAVUZ OLUR DÜŞÜNCESİNDEYİM TABİKİ ŞİMDİKİ YETİŞEN ASKERLERİMİZ BUNLARIN KATBE KATLARININ BİLGİSİNE VAKIFDIRLARDA GENE DE BİLGİ MAHİYETİNDE BİR İŞLERE YARARSA DİYEDİR
.............................................ARKADAŞIN ADI FETHİDİR..ALLAH CC. GANİ GANİ RAHMET EYLESİN TOPRAĞI BOL OLSUN .....
not > askerden geldikten 5 sene sonra 1980 senesinin ağustosun 22 sinde vefat etmiştir ve askerliği okadar çok sevmiştirki bu savaş öncesi tam tezkeresini almıya yakın maksus firar edip tüm askerliğini yakıp yeniden başlamıştır ve bu savaş ta o zamanki zamanda zuhur etmiştir ....
ve tek bir yara dahi almadan da dönmüştür bu kadar da büyük bir şansı vardır ........ONK...
FETHİ/1974----1980 İSTANBUL/-----------------
&&&&&&>fethi arkadaş için bir not daha buldum onu da ilave edeyim buraya...
sene 1976 nın nisanın 24 ü imiş bu notun tarihi akıl yitirmeler ve anormal hareketler içine girdiği ilk zamanlarda sık sık aniden yerinden kalkar bağıraraktan deliler gibi sanki bir yerlere saklanmak için çabalar sarfeder /geliyorlaaaaar arkadaşlar sipere yatın hazır olun bayağı kalabalıklar ben ateş demeden kimse tetik çekmiyeceek arkasından bağırıyor ateeeeeş sokaklarda gece yarıları tabi bi sürü şikayetler başladı korkanlar da var polis marifetiylen istanbul bakırköy ruh sağlık hastanesine yolladılar kapalıda orda 6 ay kaldı devamlı gittim sonra düzeldi dendi bırakıldı aldım geldim benim dükkanın arkasında yatak yatma yeri her şey vardı orda kalırdı havalar da soğumaya başlamıştı içerde soba da var odun kömür herşey var bir gece yine aniden bu rahatsızlanıyor delleniyor sen tut dükkanı ateşe ver çıkmış dışarı dükkan cayır cayır yanıyor bu da dışardan ısınıyor bekçi gelmiş karakol da yakındı 100 metre bile yoktu bekçi demiş oğlum ne yaptın sen hiiiç demiş görmüyormusun sobayı yaktım ısınıyorum demiş hemen itfaiyeye haber tabi adamlar yataktan kalkıcak giyinicekler yayan itfaiyeye gidicikler araçları çalıştırıp gelicekler hortumları salarlar vanaları açarlar o da ne sy yok itfaiye aracında su koymayı unutmuşlar tabi tamamı yandı kül oldu bizim dükkan sonra bunun yine aklı başına geldi bu sefer ben ne yaptım diye dövünmeye kafasını duvartlara vurmaya başladı oğlum yapma etme yanan dükkan olsun sana bişi olmadı ya sen ona bak yok hayır dövünmeye devam eh be arkadaşlar o kadar zor durumlar geçirdimki bu çocuklan uğraşmaktan ama yılmadım hiçbir zaman kendi çocuğum gibi bağrıma bastım bunu sonuna kadar da mücadelemi sürdürdüm işte ne yapayım geceleri giderdim mezarlıklasrda metruk yerlerde bunu arardım bi de bakardım mezarlıkta kıvrılmış anasının mezarı yanına sarılmış toprağına oğlum kalk gel zatüre olucan burda yok anam beni ısıtır o bana bakar ben üşümüyorum ki haydaa gidersin battaniye uyku tulumu getirirsin termosa sıcak çay yapıyorum bütün gece gözümü kırpmadan bunlan uğraşıyorum o da habire tek taraflı kendi söylüyor tabii göya anasınlan konuşuyor fakat böyle günlerin birinde sabaha karşındı bu gene anasının mezarı başında ben de yanındayım arkamda da bir hatırı sayılır eski bir selvi ağacı ona dayanmışım öyle dalmışken bir ara içim geçmiş benim uyumuşum ama uyumaklan uyumamak arası bişi bir ara rüya gmı gördüm hakikatmı oldu ne oldu orası halan kafamı kurcalar rahmetli anasını da iyi tanırdım gider gelirdim evlerine aynı anasının sesi buna sesleniyor fethi oğlum bak naci abini de perişan ediyorsun benim hatırım varsa kalkın gidin eve buralarda sabahlama sonra sna çok kızıcam bak ona göre hadi çabuk toparlan dinle abini diye bunları çok iyi duydum birden yerimden fırladım fethi de baktım toparlanıyor nooldu fethi dedim anam bizi kavdu gidiyoruz dedi duymadınmı diyor bana bişi söyliyemedim ne olduğunu da anlamadım ve o geceden sonra bidaa geceleri mezarlığa gitmedi ben de kurtuldum peşi sıra hiç olmassa geceleri işlerden kurtuldum bişi değil ertesi günü uyumaktan dükkanda iş de yapamaz hale geldim sarsak tavuklara döndüm dü ..
bir ara bu bir kayboldu 15 gün yok aramadığım yer kalmadı yok yok yer yarıldı içine girdi sanki polis jandarma da haberli tüm ilçelere de bildirildi eşgalini de verdik en son 20 inci günün akşamı eceaabat jandarmasından bizim kasaba jandarmasına telefon geliyor sizin adamınızı burdaki şehitliklerde yatıp kalkıp şehitlerlen göya konuşuyormuş köylülerin ihbarı üzere gittik aldık tüm verilen bilgileri bu şahıs tutuyor adamınız burda ne yapalım diyorlar ben de dedim arabaylan gider alırım onu dedim ve gittim allaaah halini bir görüceksiniz simsiyah olmuş dökülmüş üstü başı çökmüş öyle bir fena oldum onu öyle görünce neyse toparladım kendimi jandarma yardımcı oldu onların ufak bir hamamı varmış soktum oraya bi güzel yıkarsın çarşıdan da yeni üst baş aldım ayakları bile yalınayak kimbilir ayakkabıları bile nerde bıraktı berbere de götürdüm bir de saç sakal oldu adam gibi adam kasabaya gelene kadar da arkada horul horul uyudu kaldı garip ne yapsın ne kadar yorulmuş hep yayan yürümüş ki 200 km yakın yolu tepmiş sonra bizim jandarmada bunun boynuna isim soyadı nereli olduğu benim tel nosunu madeni askeri künye yapıp astık ne olur ne olmaz gene böyle kaybolursa hiç olmassa bundan bulurlar işte bu kaybolma işinden 8 ay sonra bu birdaha kayboldu bu sefer hiçbiryerden hiç ses yok ben ümidimi kestim çünkü 1 sene geçti aradan bu kaybolalı yi,ne yaz günleriydi bir iş için edirne kapıkule gümrüğe gitmem gerekiyordu edirneye gittim kapalıçarşı dış kısımı orası sıralama lokantalardı o tarihlerde şimdi bilemiyeceğim karnım da açtı çektim arabayı park ettim loknta önüne bi güzel karnımı doyurdum sonra çıktım kapalıçarşıya girdim bi gezindim gene çıkıp arabaya doğru gidiyordumki bir dilenci gördüm daha da dikkatli bakınca ulen bu bizim fethi dedim ve hızlan yanına seyirtim geldim çöktüm ben de yanına fethi oğlum sen ne yapıyorsun buralarda dedim fakat beni tanımıyor iyice bozulmuş nereye çekersen hiç ses etmeden oraya gidiyor yine aldım bunu fakat leş kokuyor tahammül edilecek gibi değil kapıkule yolu üzerinde bir benzinlik vardı o zamanlar bunun altı sauna hamam tekli odalar yatma yeri de var 24 saat kalabiliyorsun banyo buhar sıcak su ne istersen ısmarla yiyicek içicek herşey de geliyor daha çarşıdan çıkmadan bir konfeksiyon dükkanı önünde durdum bunun tüm ölçülerini biliyorum zaten bulijin gömlek bide deri ceket iç çamışırı atlet don çorap komple giyim ne varsa aldım ayakkabı da aldım çorapta geldim bu koyun gibi oturuyor nereye bakarsa orasını sabitliyor satlercene başka yere kafasını çevirmiyor neyse geldik benzinliğe bir oda deniyor orda kiraladım bunu bir güzel yıkarsın çıkanları da sağlam bir torbaya ağzını nda büzersin atarsın çöpe giydirdim gene yeniden bunu bu uyudu bir kaç saat sonra kalktı boyuna üstüne başına bakıyor saatlercene neyse kapıkuleye gidip ordaki işimi de halletim bastım geldim kasabamıza bunu gören bir sarılıyor ama bu boş bakıyor hiçkimseyi beni bile tanımıyor neyse bunu pansiyona yerleştirdim parasınlan da 2 tane boşat gezen adam tuttum buna bekçi çünkü ben beklesem başını işlerim aksıyor tamamiylen şimdi rahatım çünkü başında 24 saat adam var bu pansiyondan bile çıkmıyor yani akıl tamamolmuş artık kaçtane en iyi doktorlara götürdüm yok çaresi dediler çok ağır travma yaşıyormuş ama ben ne olursa olsun hiç ümidimi kesmiyorum yine eskiden olduğu gibi diyorum kendi kendime bir gün uyanıcak bu evvelden de öyleydi ama bu sefer maalesef uyanamadı bitmiş artık baktım bu odasından bile dışarı çıkmıyor adamlara yol verdim boşuna masraf ediyorum onlara diye yine birkaç ay geçti yaz ayının sonlarıa doğru gidiyoruz artık bu yeniden kayboldu tam 20 gündür yok 23 üncü günü jandarma bana telefon açtı az gel karakola dediler hah tamam yine bulundu bu dedim gittim bu sefer nerelere gitmiş dedim komutana o da kafası önde bişi söylemek söylememek arasında bocalıyor ya dedim noolmuş bir anlatsana dedim komutana bu bana başın sağolsun deyince ordaki koltuğa külçe gibi çöktüm fenalık geldi bana aniden ama kısa sürede toparladım kendimi bırakmadım yani kendimi. neyse nasıl ölmüş nerede dedim komuyan da hiç sorma cesedin zaten yarısı yok dedi ben dedim trafik kazası filan mı yok dedi kırlarda yukarlarda bulunmuş bu eceli ilen herhalde veya vahşi hayvan saldırısı bişlemiyeceğiz hayvanlar tarafından çoğu yeri yenmiş dedi çok fena bir vazyette ben bile bakamadım içim kalktı dedi komutan neyse uzatmıyalım tüm kasabanın da katılımıylen çok kalabalık bir cenaze töreni ilen defnettik herkes geldi cenazeye kasaba terk edilmiş gibi oldu işte böyle sonu da bu arkadaşın böyle bitti .
allah cc gani gani rahmet eylesin toprağın bololsun arkadaşım ve tüm haklarım sana bugün bile milyarkere helal olsun
osman naci kanat.....................................................................nacibaba.......................onk
**************************
bölüm (1)
ÖZEL PROFESYONEL ARAZİ SAVAŞ ASKERİ NASIL OLUNUR......onk..
----------------------------------------------------------------------------------
hakiki savaşın içinde tek parça kalmıya çalışan 12 kişi
esasında 200 kişilerdi hepsi akşama doğru daha hava aydınlıkken parajütlen bölgeye atılmışlardı ve aşağıdan da bunlar yere doğru süzüldükçe ateş açılıyor çoğu daha havadayken ölüyorlardı toprağa cansız bedenleri düşüyordu bunlar da inene kadar gördükleri hedeflere yere doğru ateş açıyorlardı ve yere indiklerinde de 12 arkadaş sağ salim inip parajütlerini toplayıp toprağa gömdüler ve bulundukları yerde her yöne dönük şekilde mevzilendiler başlarında uzmanlaşmış ileri yaşta başçavuşları vardı karşı ateş yoktu bulundukları yere doğru bu da düşmanın ya beklemekte yada buralarda olmadığını gösterirdi dürbünlen etrafı taradılar ve 100 metre içinde dağınık şekilde 6 koli yere inen kendi sandıklarını gördüler bunlarda yiyicek ilaç ilk yardım ve cephane ilen başka mühümmatlar da vardı ve almaları gerekiyordu hiçbiri telsiz açmadı baş efendi daha vakti var yer belli etmiyelim dedi.ve havanın kararması ilen birlikte bu mühimmatları almak için direkt üstüne düz gitmeyip çeşitli yönlerden yaklaşıldı ve aldılarda yine hiç bişi olmadı
malzemeyi 12 kişi paylaştı bir de (L)şekli sondalı mayın arama dedektörü de vardı malzeme içinde baş efendi bütün gece yarım saat uyudu 1 saat yeri dinledi her saate bunu yaptı
yere zemine bir mendil gibi bezi yayıp kendi de yere yatıp kulağını yere tam verip dinliyordu bazılarımız gülmüştük onun bu şekline ama ilerde nekadar yararı olduğunu görüp utanıcaktık ve bu dinleme esnasında da hepimiz kazık gibi durup sadecene nefes alıp veriyorduk en ufak bir sesi bile yasak ediyordu ve o bezin üstünde devamlı yer değiştirip dairesel şekilde kendini çeviriyordu sonra anlattı bu şekil en iyi ses dinlemesidir çoook uzaklardan geçen araçlar ,tren,tank veya yürüyen toplu şekil birlikler tüm bunların sesini yer sana çok güzel iletir ve kulağını açılı bir şekilde ne yöne verirsen sadecene o yönü dinlersin hatta sana gece yaklaşan yerde sürünen düşmanı bile kafanı çalıştırırsan kaç kişi olduklarını bile ayırırsın dedi vay be dedik neler varmış ta haberimiz yokmuş durun bakalım daha neler göreceksiniz dedi bu savaş aniden çıkınca bizler 4 aylık yeni askerlerdik tüm bun ları bilemezdik daha hiçbişi öğrenemeden cepheye sürülmüştük yani şansa gidiyorduk daha doğru dürüst ateş etmesini nişan almasını bile bilemiyorduk atıyorduk ama nereye gidiyordu baş efendi diyorki yani başçavuşa biz böyle diyoruz gündüz olmuştu sabahın ilk ışıklarınlan mevzilendiğimiz yerde dairesel şekilde tam siper yatıyoruz her yönü dürbünlen gözlüyoruz güneşin doğduğu taraftakiler dürbünü bıraksın diğerleri gözlesin dedi sebebi de ufki olduğu için dürbünün camı yansıma yaparmış bu da çook ötelerden görülürmüş öyle yapıldı güneş yükselene kadar güneş yükseldikçe kemiklerimiz de ısınmaya başladı vazife başından ayrılmadan bir kahvaltılık şeyler atıştırdık biri sigara yatı baş efendi panter gibi atılıp sigarayı alıp söndürdü ve çocuğu da bir öldürmediğikaldı çok fena payladı sigara ateş duman ve ayağa kalkıp dolaşmak yasak dedi geceden başefendi yıldızlara bakıp birtakım notlar aldı gün ağarıbca da cebinden bölgenin haritasını çıkarıp pusulaylan yönleri tayin edip pusulaya göre haritayı açtı akşamki notları da çıkarıp derin düşüncelere daldı sonra dediki elinlen işaret edip şu yönde gidicez bu dağların arkası bizimkilerdir rotamız bu yön..
uyku işini da baş efendi şu şekilde ayarladı geceleri kendisi de dahil hiç ayırım kayırım yok
dairesel 6 kişi nöbette 6 kişi de uykuda bir saat nöbet bir saat uyku bu şekle göre vucudunuzu alıştırın zor gelse de baştan sonraları alıştık iyicene çadır taşımıyoruz fakat herkesin bir uyku tulumu ve altlık olarak plastikimsi bir maddeden yapılmış önce onu yere serip tulumu üstüne yastığı da şişirip tıpasını kapayıp fermuarı çekip yatıyoruz postal onu bunu çıkarmak yok komple yatıp komple kalkıyoruz ama baş efendinin yatış şekli başka o otururken uyuyor kendi uyku tulumunu palto gibi sırtına atıyor içine de girmiyor tüfeğin ucuna süngüyü takıyor süngüyü ileriye doğru toprağa saplayıp iki elinin avuçları arasına dipçiğe dayanıp kafasını da ellerinin üstüne koyup o şekil dayalı olarak uyuyor ve hiçbir yeri de uyuşmuyor uyku sersemliği hiç çekmiyor aniden uyansa bile çok enteresan bir kişi .....
toparlandık baş efendi diyorki kolunuzda parlak madeni saat künye ıvır zıvır şeyleri çıkarın cebinize koyun güneşten parlama işık yapıp ta uzaklardan ben burdayım denmesin hesabıymış herkesin var ayakkabı boyası gibi kara boya suratımızı anlımızı da kararttık marsıklar gibi olduk hatta azar bile işittik birbirimizlen dalga geçtik bir ara cep aynası çıkarıp baktırıyorduk bak neye benzedin diye sadec e aynaya kızdı söylemediğini bırakmadı hey güzel allahım nerden verirsin bana böyle cinsleri diye çok söylendiydi...
sonra dedi ki 2 tane parajütü gömülen yerden alın katlayın yanınıza alın sadecene 2 tanesini ilerde lazım olacak dedi biz bir anlam veremedik ama aldık ilerlemiye başlamadan önce baş efendi hepimizi topladı yanına ve bakın çocuklar dedi buraya kadar hepinizi burnunuz dahi kanamadan tek parça getirdim şimdikki işimiz esas birliğimizi bulup birliğe intikal etmek birliğimize kadar da tek parça gitmek istiyorsanız söylediğim her şeye iyi kulak verin anlaşıldımı /anlaşıldı/ her bir ağızdan ...
ben en önden gidiyorum bakın be nereye ayağımı koyuyorsam arkadakiler de bu izden gelicek başka yere basmak yok ben mayın tarama aletiylen gidicem ve etrafımı kolacan etmek artık zayıflıyacak benim için bu işi sizler 6 tınız açılı şekillerde araziyi bölüşeceksiniz ve hep aynı açıyı tarayacaksınız 6 tınız da sola yönünüz diğer 6 tınızın biri hariş 5 iniz sağı en arkadaki de yükünü iyice arkadaşlarına dağıtarak ters yüz gelmiye bakıcak yani arka arkaya dikketlice gelicek ve geriyi geldiğimiz yönü kolaçan edicek anlaşıldımı/ anlaşıldı ../
düşman uçağı ilk önce kimin askeri diye üstümüzden geçer anlarki düşman geri dönüp başlar taramaya bu vazyette o daha dönünceye kadar araziye düz sıra ve yan yan yani uçağın gelişi istikametine göre yanlamasına uzanın tam siper yere çünki uçak hızlı gitiği için tarama araları mesafelidir bu boşluklarınıza ara yarlere gelebilir ama telef de çok oluruz böyle bişi inşaallah olmaz dua edin ve size mermi gelmedi sağ olan ağır makineliler kimde ise uçak üstünüzden geçerken basın mermiyi 2 kanat arası gövdesine kuyruk kısmına hiç vakit kaybetmeyin kanınız donmasın öldürmessen onlar seni öldürür bu savaştır insaf merhamet acıma yoktur burda burda kasap olucaksınız anlaşıldımı/ anlaşıldı..../
baktınız top atışı mermi ıslık çalarak gelir en çok sesin duyulduğu zaman anlaki üstüne geliyor tam siper yere yat çünkü mermi toprağa düşünce tesiri açılıdır ayakta olursan yersin şarapneli yatarsan üstünden gider bişi olmaz ...şimdi bu açıklıktan dağ yamacına ve ağaşlık yere kadar tahmini bir yarım saat sıkı yürürsek ulaşırız ve bakın şurada bir dere yatağı var kuru onun içinden gidicez ve dere yatağının yan settine adeta sürünürcesine sakın ortasından başka yerinden gitmek yok devamlı beni ve bastığım yerleri gözleyip arkam sıra gelin anlaşıldımı /anlaşıldı.../
ve başlanır yürünmeye yarım saaten önce de varırlar ağaçlık alanın başından az içeri grerler ve çok uygun bir yerde bulunulur burda mola verilir konuşmak ses yapmak yasak devamlı yer dinlemsei yapar baş efendi ama hiç ses yoktur kendi kendine düşünür bir aralık indik yere der bir gece geçirdik ve buraya kadar da geldik hiç ses seda yok bu iyi alamet değil der kendi kendine ve işleri daha da sıkıya almıya karar verir..
sırt telsizli olanı çağırır yanına uzun anten değil de kısa yaprak anten takar ve kulaklıkları takıp telsizi açar kendilerinin 50 adet kanalları vardır biri de kriptolu şifreli şekilde bu çok ihtiyaci anda kullanılacak olanı bu tek tek kanalları dinler ama bir çok kanalda kendi askerlerinin havadan inenlerin tümünün esas birlikten çok uzak yanlış bir alana indiklerini anlar çoğunun havada yerden açılan ateşler sonucu öldükleri rapor ediliyor kimi kaybolduk işte şukadar kişiyiz ne yapıcaz soruyorlar bir panik şekli var ve şerit anteni alinlen yatay konum yapıp askere de şöyle dön şöyle dön az daha az öbür yana diyerek ve telsizin üstündeki sinyal ibresinin yönlere göre ne kadar kalktığını gözlemler en çok sinyalde ibrenin kalktığı yer konuşmayı yapan kendilerine en yakın istasyon olarak belirler ve istikameti de haritan da bu dağın nerelerinden gidilmesi gerekir nerelere pusu kurulmuş olabilir tüm bunların hesabı içine girer dürbünlen dağın her zerresini defalarca tarar bir yerde bir kıpırtılar görür ama bu bir ayımıdır başka bişimidir insanmıdır nedir tabii mesafeden ötürü kestirmek mümkün değildir 6 kişiye der tam şurayı kesiksiz tek nokta olarak devamlı tarayın bu hayvan mı insan mı çıkıcak meydana der ve biri asker var gördüm der açıklığa çıktı bakın der ve baş efendi de bakar hakketen asker ama kendilerinden değildir ve o istikamete doğru gidilmeye başlanır bir yine düzgün korunaklı yerde mola verirler burdan yardan su da akmaktadır suya saldıranları emir vererekten geri çeker üst cebinden bir ufak kutuyu açıp içinden bir şerit bişi çıkarır ve bunun bir ucunu suya sokar çıkarır az bekler evet çubuk renk değiştirmemiş temiz içilir sudur bunu da askere izah eder bakın bu bir ufak su birikintisi olabilir düşman bunu zehirliyebilir eğer ki bu çubuk yeşik renk yaparsa burası zehirlidir renk vermiyen her yer içilir sudur sarıya kaçan renk bu suyun kaba kreçli tip olduğunu gösterir
pembeleşirse bu karışımlıdır içilmez tamammı /anlaşıldı efendim //
şimdi toplanın etrafıma tüfeğini çıkarır namlu aşağı doğru, bakın tam nokta atışı nasıl yapılır onu size göstereyim şimdi tüfeği omzuna korsun tüfeğin nişangahına gözünü kor öbür gözünü kaparsın tüfeğin namlusu sonundaki çentiği tam bu nişangahın içinde aşağı doğru kaybolma noktasına tetiğe bastınmı elin de titremedimi o mermi gider tam hedefi şaşmadan vurur bu nişangah yukarı aşağı kalkar derecelidir bakın bunun üstünde 50 den başlar 3 bine kadar gider bunlar metre hesabıdır şimdi bak karşıya tahmini olarak kafandan kaç metre geçiriyorsan o metreye ayarla ve kendinin de görebileceğin toprakımsı bir yerre salla aşağıda veya yakın kaldıysa çıkan tozdan bunu anlarsın yeniden ayarla bunu birkaç defa değiştirmeklen hedefin tam kaç metre olduğunu çıkarırsın sonra hepiniz tüfeklerinizi tek atışa göre ayarlayın sakın otomatiğe bağlamayın mühimatımız sınırlıdır 1 merminin hesabını yapınız ve atışınızı öyle bir yapınız ki yani 2 düşman arka arkaya görürsen bir atışta 2 sini de yere sermek en iyi akılcıl yoldur bırakın onların mermisi varsa sallasınlar aralıklarlan hiç ateş etmeden durursak bunlar derki bitti mermileri ,çıkarlar siperlerinden üstünüze doğru gelirler bekleyin hepiniz gelenlerden birer adam seçin ve iyicene yaklaşınca da basın mermiyi anlaşıldımı /anlaşıldı /
bakın mermiler vızıldamıya başlayınca sakın panik yapmayın kim panik telaş yaparsa ölür bunu bilin devamlı aklınızı kullanın ve devamlı hedefe odaklanın sakın ayağa kalkmayın onların nasıl karavanacımı nişancı mı olduklarını anlamanın en basiti miğferinizi çıkarın süngüyü içine sokun az siperden yukarı kaldırın miğfere başlarsa isabetler demekki karşınızdakileri ciddiye almak gerekir ama atarlarda miğfere tutturamazlarsa anlayın karavanacılardır şansınız yaver gidiyordur bu şekilde hepiniz ileri tek karşı noktaya yığılmayın yanlara ve geriyi de mutlaka gözleme alın çünki sarmak istiyiceklerdir gafil avlanmayın hatta arka tarafa ve yanlara haberci gözlemci bile çıkarılması lazımdır ki sayımız azdır fazlalıkta bunlar yapılması şarttır tamammı anlaşıldımı // anlaşıldı ..
hadi bakalım dediklerimi unutmayın birazdan gerçek ilk savaşınızı yapıcaksınız .....
1.Cİ KISIM SONU devam edicektir onk
***********************************************************************
2.Cİ KISIM BAŞI
İlerlemeye başladık ama çok ihtiyatlı bir şekilde va aralarımızda da en aşağı 5 er metre aralıklarla gidiyoruz her birimiz bir tarafı kolluyor baş efendi önden mayın tarama ilen gidiyor ve devamlı toprağı her yeri çok titizliklen inceleyereketen ben onun arkasındayım tam birden kolunu kaldırıp yumruk yaptı hepimiz durup çöktük bana dönüp bak patikaya gitiğimiz yolu bir incele bişi görebilecekmisin dedi anlık bir gözden geçirmemlen ilerde 4 metre kadar var yok toprağın renginin değişik olduğunu farkettim yani alt üst olmuş orası açılmış yeniden kapatılmış bir durum var dedim baş efendiye aferin lan dedi sen hepsinden uyanıksın dedi bak orası mayınlanmış ama ya bunu yapan işi aceleye getirmiş ya da çaylak dedi sebebi de ilk açılan üst toprağı tamamen ayrı yere koyması kapatırken de en üste bu toprağı koyarsan renk atmaz üstüne de kamuflaj olarak işte ot vs şeyler hafif malzemeler korsun olur siz hepiniz geri durun nöbettekiler vazifelerine diğerleri benim her hareketimi takip etsin çünki yarın öbürgün başınıza gelir ben her zaman sizin bekçiliğinizi yapamam dedi ve kasatura ilen ilk önce yanlardan yanlardan girdi tam yarini tespit edip yavaşça toprağı açtı ve ufak antipersonel bir sarı renkli mayın bizler ilk görüyoruz adı sanı geçiyordu da bu şekilde ilk defa gördük başefendi tamamen çıkardı üfledi üstündeki tozları ve mayının en üstünde bir geniş vidalı yeri çevirerekten çıkardı aldı ve aniden tut diye bana attı o an öyle bir ter boşandiki benden öldüm öldüm dirildim çok korktum patlıyacak diye halbuki hiçbişi olmadı başefendi çok güldü oğlum dedi bak tıpa bende artık o patlamaz işi bitti onun
ama bunu da yanıma alıcam bunu el bombası gibi kullanabilirim dedi takarsın tapayı fırlatırsın düşmana tapa denk gelirde yere vurursa belki patlar patlamasa bile onları ürkütür dedi koydu çantasına ..ve o dürbünlen gördüğümüz yere iyice yaklaştık ve konuşma sesleri var tabi lisan değişik hiçbişi anlamıyoruz ve dağılıp çember şekline girmemizi o şekilde yaklaşmamızı istedi son ana kadar ateş açmak yok dedi bi tane nöbetçi bırakmışlar o da dalgasında bulmuş bir gazete parçası gibi bişi onu okuyor ama hepimiz baş efendiyi görüyoruz gene kolunlan yukarı yumruk yapınca hepimiz tam siper olduk fakat gözümüz onda bu nöbetçiye iyicene yaklaştı ve arkasından sokuldu nasıl yaptı pek göremedim ama bir çatırdı çıktı adamın kafasını tutuğu gibi aniden yana çevirdi ve adam hııırk diye az bir ses çıkardı işi bitti bunu kayanın arkasına çekti süretli bir şekilde üstünü aradı el telsizini aldı ve tabancasını yedek şarjörlerini aldı tüfeği almadı çünki onların mermisi bizimkilere uymuyormuş ama tabanca standart bulunurmuş her yerde ve biraz daha ilerledik burası çukur bir yer ve bir de geniş ağızlı mağra var ve 10 kişi saydık tam hepsini arkadan bağlamışlar toplu bir yerdeler bizimkiler bunlar esir düşmüşler ve 7 kişi saydık biri de gitti 8 kişiler toplamı ma mağrada içerde uyuyan veya oturan varmı şimdilik onu bilemiyoruz ve salaklar orta yere tüfekleri de çatmışlar bi tane irice dağ keçisi yakalamışlar onu soymaklan meşguller baş efendi dedi ki işaretlen daha durun diyor bunlar derisini soydular içini temizlediler ve az mağranın ötesine götürdüler ve göremediğimiz bir şeyi gördük kayadan bilek kalınlığında su çıkıyor burda güzelcene yıkadılar ve mağranın 2 metre ağzından içeri ateş yakılmış ama dumanı dışarı değil içeri gidiyor herhalde bir hava akımı var burada bir de kesilmiş düzletilmiş dala geçirdiler keçiyi başladılar kızartmaya enfes kokular yayılıyor sonra dış kısmları kızardıkça kesiyorlar ve yiyiyorlar eh bitmeden hazıra konmak vardır diye baş efendi sessizce bizim esirlere yanaştı susun işaretinlen hep aralarına karıştı ve birinin ellerindeki ipi kesip bıçağo o na verdi arkadaşlarını da kurtar diye o da anında başladı işe başefendi sormuş zaten esirlere bunlardan başka varmı mağra içinde diye yok demişler ve sadecene tabancaylan bu salakları avladı neye uğradıklarını şaşırdılar bu sefer onlar bağlandı hep beraber keçiye konduk ama yetermi kalabalıklaştık bir anda işte kime ne düştüyse biraz keçiden biraz kendi erzağımızdan bir güzel karnımızı doyurduk bu 10 kişi de parajütlen inenlerden hepsi de nöbetçisis şekilde uyumuşlar tekmelerlen uyanmışlar bu şekilde esir düşmüşler 10 nunda silahları mühimatları orda idi hepsi malzemelerini yüklendiler ipten elleri bilekleri kesilenler e pansuman yapıldı birinde çok kesik vardı onu sardı başefendi ya herşey elinden geliyor anlamadığı iş yok her geçen saat ona hayran kalmamak elde değil ....
ve olduk bir anda 22 kişi bunlar da tam toy biz bir günde askerliğin belki yarısını öğrendik usta olduk bunlar kuş daha ve bu on kişinin her birini kendi aramıza alarak devam edicez yani bir bizden bir kuş bu şekil onların yanlışını düzeltmeye vaktimiz olucak seri şekilde
başefendi sadecene beni yanına aldı ve mağraya geldik topladık bunları başefendi bunları mağranın az daha içlerine götürüp arkaları bize dönük yere çöktürdü ve zaten daha grişte de onların çatılı tüfeklerinde birini almıştı bunu otomatiğe bağladı ben hiç onları öldüreceğini tahmin etmiyordum belki onların dilini biliyor sorguya çeker diye düşünüyordum birden tarama sesi toz toprak çivilendim olduğum yere hepsini başlarından vurdu gitti bir tüfek daha aldı bir daha taradı ben dur baş fendi ne yapıyorsum diyecek olup ta suratına baktığımda sanki o değil de korkunç bir canavar olarak gördüm irkildim ve çıktım dışarı o akan su başına gidip kafamı soktum suya ve kusmaya başladım böyle bir şeyi i,lk defa görüyordum silah sesine diğer arkadaşlar da koştu hepsini durdurdum tamam dönün yok bişi dedim biraz sonra baş efendi de çıkıp suylan o da kafasını ellerini yıkadı ve bir sgara yaktı ilk defa görüyorum sigara içtiğini sonra çocuklara çalı çırpı tolamalarını mağraya yığmaları emrini verdi ve sonunda tutuşturdu hayrettirkine is ne duman boyuna mağra içine gidiyor dışarı bir gram bile çıkmıyor ve herşey bitince onlardan arta kalanları da ateşin içine atırdı yalnız bir hafif makineli vardı mermisi aynı bizimkileri tutuyordu bunların 4 saç kutu rula şeklindeki mermileri ilen bu makineliyi de aldık diğerlerinin hepsi ateşin içine tam gidiyorduk baş efendi çantasından çıkardığı mayını da ateşin içine attı ve patlama ilen bayağı bir çöküntü yaptı yer neyse hızlan tek sıra baş efendi önde biz arkasında çok temkinli bir şekilde ilerlemiye başladık ve bir kanyona girdik yukarıları dik uçurum herkes tedirgin bişi düşse altında kalıcaz ve birden baş efendi durdu görünmez bir incelikte şeffek mesine gerili yam geçişte gitiğimiz yerin genişliği de 3 metre bile yok öyle bir koridorda gidiyoruz burda tuzak var dedi ve takip edip mesinenın sonunu buldu bakınız dilim döndüğünce anlatmıya çalışacağım bunu bu geçidin ileriye gidiş şekline göre görünmez fundalık içine her iki tarafa da kazık çakılmışher kazığa bantlan 2 el bombası sarmışlar ama pimleri yan yana ve bu pimlere bu mesineyı bağlamışlar karşı tarafta da aynısı var toplam 4 tane el bombası ayağın takılınca mesine ileri doğru gidince de pimleri yuvalarından çekip alıyor sen de daha bu nedir demiye kalmadan meftaa oluyorsun nasıl tuzak güzel değilmi başefendi 4 tane el bombası ganimettir diye söktü aldı ve dağıttı olmuyanlara yine başladık ilerlemiye ( s ) şeklinde bir kavisli yer var önümüzde ve ilersi gözükmüyor burda durduk düşünüyor başefendi bekliyoruz başefendinin tek huylandığı bir yer var burda aynı kapı gibi oluşmuş bir griş ve her iki yanı 2 metre kadar sanki duvar var yani bir ködeki evin taş duvarlarını düşünün ve ortasında bir kapısı var dırya aynı durum benzerlik burda da var ve ya bu duvar arkasına sinmişlerse bekliyorlarsa bir iki taş attı ileri ve duvar arkasına ama hepimiz öndekiler çökmüş tam silah doğrultmuş ve arkadakiler ayakta tam silah doğultmuş vazyette duruyoruz ve beni yanına alıp bir kişi daha aldık güçlü kuwetlilerden yanımıza geldik bu duvar önüne aldığımız askerin sırtına çıktım ordan da duvarın üstüne ve cep aynasınlan kafamı hiç çıkarmadan öte tarafa baktım kafaya kurşun yemektense koluma yer hayatta kalırım düşüncesinlen ve boş öteki taraf kimseler yok iyice rahatladık ve geçtik bu s yapan yeri şimdi ilersini görüyoruz ve bir müddet sonra şahane bir manzaralı bir yeşillik vadisine çıktık manzara o kadar güzeldiki bayağı oturduk orda derken geldiğimiz geçitten acaip ne olduğunu anlıyamadığımız sesler gelmiye başlayınca hepimiz hareketlendik tam siper tüm tüfekler geçidin ağzına çevrili beklemiye başladık çıka çıka 10 taneye yakın geyik sürüsü neye panik yaptılarsa tam gaz koşuyorlar tabi bizde bunu anlamadığımızdan çıkan herneyse bastık mermiyi boşu boşuna hayvanları öldürdük tamam karnımız da aç ta toplam hepimiz yesek yesek 2 taneyi bile zor bitiririz acıdık yani ama olan da oldu bir kerre baş efendi dediki olan oldu hepsinin sırt filatosunu çıkaralım en lezetli yeri orasıdır hepimize yeterde artar bile ve öyle de yapıldı esir askerlerin içinde tam bir mesleği kasap ta çıktı bu çocuk çok işe yaradı ve öyle bir pişirme işi yaptıkı ben hayatımda öylesine lezzetli bir et yemedim yedikçe yiyacağin geliyor anlatılmaz bir lezzet yaptığı iş şu şekilde çalı çırpı toplandı sırf bu etraftan toplanan kurumuş çalı çırpılar bunları geçidin içinde yaktı ve köz olmasını bekledi üstü beyazlıkları devamlı üfliyerekten sadecene yanmış artık dumanı olmuyan bir ateş kaldığında da eti komple bu ateşin üstüne yatırıyor ben kendi kendime demim artık bu etten hayır gelmez közler ete yapışacak neresini yiyicen bunları şimdi diye düşünürken kendi yağınlan bir yapışmama aralığı izalasyonu yapıyormuş meğerki ve kısa bir müddet zarfında da tersini de çevirip komple hallediyor veriyor kesip parçalama ilen dağıtıyoruz birbirimize ya nerede ise tüm geyikleri bitiriyorduk nerde ise çatlıyacağız halen yeme isteği var ve 2 gün tok gezdik canımız hiçbişi istemedi ve baş efendi diyorki yediniz içtiniz birinize uyku çöker gözünü kaparsa o kişiyi hiç acımam anlının ortasından vururum ?? yaparmı yapar mağrada vurdu ya herifleri onun korkusu var korku dağları beklermiş kim uyuyacak ki !!!....
ve burda baktık sakin bir yer akşam da çökmiye başladı bu geçit önleri tehlikeli baksana dolu dizgin hayvanlar geliyor başka şeyde gelebilir bayağı da patırdı yaptık silah sedsleri sağdan soldan uzaklardan geliyor top sesleri de var yani her bir taraftan savaş sesleri var ama bize uzak yakınlarımızda bir olay yok bu bulunduğumuz yer bayağı yüksekçe bir yer ovanın sonlarını bile görüyoruz burdan ve başefendi siz hepiniz çember şeklinde gene gözünüzü ayırmayın sağdan soldan her bir yerden burda bekleyin deyip tek başına bir keşfe çıktı 1 saate yakın bir zaman sonra döndü ve beni takip edin dedi herkes kalktı izler ve çöp temizlendi geride iz bırakılmadı geyiklerden biraz da aldık yanımıza geri kalanını gömdük vahşi hayvanları buraya çekmesin koku oluşmasın diye ve baş efendi öyle bir yer bulmuşki mumla arasan böyle bir yer bulunmaz suyu da var burası da geniş ağızlı ve içi çok geniş bir mağra ilerleri yok sanki çok büyük bir oda imiş gibi temiz de ama karnımız tok acıkan yok daha ve burda sağa sola ileri yukarı tam 10 kişi ilen nöbet tutulmasını kararlaştırdı tamamen sessiz olunucak hava karardıktan sonra ateş fener ve siğara içilmiyicek içenler şimdiden zıkkımlansın dedi ve kendi de az daha yukarılara çıkıp güneş batarkenki zamanda dürbünlen her tarafı taradı sonra kulaklığını takıp kendi el telsizinlen dinlemiye geçti ve çok yakınlarımızda yine parajütçülerden kayıp askerlerin olduğunu farketti ama ormansı magilik ve bitki örtüsü altında saklanıyorlar gözükmüyorlardı fakat bize çok yakın bizim askerlerden dağınık şekilde telsizlen yön vererek birbirlerini bulmaya çalışıyorlardı ve hayrettirki düşman ortalıkta yoktu bu işe bir türlü anlam veremiyordu baş efendi ve kararını verdi telsizlen bu dağınık askerleri bu bulunduğumuz yere çekecekti ilk önce anons edip telsizlerin gücünü 1 wata çekmelerini istedi ki telsiz yayınları uzaklara gitmesin diye ve tüm bu dağınıklara bu bölgeyi görüp görmediklerini sordu hepsi de gördüklerini söylediler ve hepsine buraya doğru billahssa önlerine ve bastıkları yerlere çok dikkatli bir şekilde ilerleyerek gelmelerini söyledi bu durum çok tehlikeliydi ama mecburdu bu şekli yapmıya bir yandan düşman da yoktu ortalıkta nasıl işti bu gel çık işin içinden ve havanın tam kararmasına yakın 30 kişi daha toplandı sarılıp sarmalandı öpüşüldü sanki akraba ziyaretindeyiz veya bayramdayız gözlerim yaşarmadı desem yalan olur ve 50 kişiyi geçtik böyleliklen ve bir de teğmen çıka geldi çaylakmı çaylak çok saf biri yalnız bunun çantasında komple tam bölge haritası olduğunu öğrenince baş efendi sevinçten havaya uçtu çünkü bu harita tam detaylıydı nerede olduğumuz meydana çıkıcaktı baş efendideki harita sadece iniş bölgesi kapsamında olan bir kısıtlı haritaydı ve hava karardığı için de bu mağrada koyunlar gibi yatıldı çok güzel uyku çekildi dinlendik uykumuzu aldık gün ışıyınca da gelenler azıklarını yedi bizler baktık tokuz dedik siz yeyin sadecene çay yapıldı çayı da ateş yakmadan halletik bu bize yeni katılanların içinde mesleği madencilik ocakçılık olan 3 kişi de çıktı gündüz gözünlen de mağra içi dibi kısımlarında bir damar karpit olduğunu görüp koparıyorlar parça parça toprakta bir çukur açıyorsunuz mataranın dışı kabı olan yiyecek yeme su ısıtma aparatının içine su dolduruyorsun bunu çukurun içine yerleştirip 3 yanına birer parça karpit koyup suyu dökünce kıyamet kopuyor anında su kaynıyor çoğunun hararetten bu kapları yamuldu su ısınınca da büyük süzgeçler var içine kuru çayı dolduruyoruz ve bunun üstüne yavaş yavaş kaynamış suyu dökünce altaki bardağın içine demlenmiş çay akıyor bu bardaklar da plastikten bastırınca iç içe geçip ufalıyor çekince de uzayıp nihayetinde de boğumlar birbirini sıkıp bardak oluyor pratik iş ve teğmenin haritası ilen kendi haritasını inceleyen baş efendi hay allah kahretsin diye yüksek seslen söylendi herkesin kafası baş efendiye döndü ne oluyor diye meğerse başefendinin hesabına göre düşman hatının çatışma çizgisinin içinde düşmanın gerisine yani onların topraklarına inmişik şimdi önümüzde bizimkilerlen savaşan düşmanın tam arkasındayız onun için başımıza bişi gelmedi kaç gündür ve uçaktan atladıkdan sonra da bizler rüzgarın etkisinlen buralara sürüklenmişik tüm cevaplar kendiliğinden çıkmış oldu ve şimdi ne yapacağımıza karar verip ona göre hareket etmemiz lazımdı ve iş çok cidiydi çünkü bizimkilerin atış alanını içinde kalıcaktık sarma yaparsak biz de telef olabilirdik veya düşman da bizi sarabilirdi öyle bir çaresizliğin içindeydikki nasıl burdan kurtulup kendi safhımıza geçicektik diyemezdikki bizimkilere telsizlen top ateşi havan ateşi açmayın biz düşmanın arkasında 50 kişi kadar bir birliğiz ve size doğru geliyoruz siz önden biz arkadan bu aradakileri temizliyelim dersek varlığımızdan haberdar olacaklardı en iyisi cepheye yaklaşıp yüksekçe bir yerden savaş alanının uzunluğunu neresi yoğun nersi açık neresi zayıf bir yer bulup karşıya geçmemiz lazımdı ve bir de nehir vardı arada köprüler uçurulmuş bizimkilerlen düşman arasından geçiyor bu nehir ve çatışmaların yoğunluğu da nehirden sonrası bu nehri de geçmemiz şarttı bizimkilere gidebilmemiz için ve karar verdim en akılcıl olanı da buydu tam düşman hattı ilen bizimkilerin ortası olan bir yerden geçmiye çalışmak ve çatışmanın olmadığı uzak bir yer seçmek başka çıkar yolu yoktu şu ana kadar hiç fire vermeden buraya kadar geldik ve başladık tespit etiğimiz yoldan ilerlemiye yine tek sıra şeklinde ve geldik bir suyu derin olmuyan bir nehir kıyısına herhalde bu da o esas olan nehrin dar kollarından biriydi fakat haritada bu yok esas olanı vardı ammada acaip işler nasıl haritacılık bu &&&&&++******
küfür işaretleri ve bunun üstünde de asma bir sağlam ayakta duran bir köprü mevcut
ama köprüden değil de çok uzağından dereden gçicez köpru tuzaklı olabilirmiş baş efendi öyle diyor ve bizleri düzgün giden patikalı yollardan değilde ayaklarımız parçalanıcak nerede ise nerede bozuk taşlık yerler var oralardan götürüyor ve diyorki tek parça olmak istiyorsan bu zorlukları göğüsliyeceksiniz herkezin tercihi düzgün yoldur ama sakadı çoktur güvenilmez hiç umadığın anda adresin değişebilir diyor ve de çok doğru.......
(2) bölüm sonu
**********************************************************************
(3 ) bölüm başı
Tam dereye sazların aralarından yaklaşıp karşıya geçmek için münasip bir yer bakıyoruz hepimiz pür dikkatlen tek sıra aralıklı olaraktan bataklığa da benziyor sopa filan sokuyoruz gidiyor içeri doğru derken baş efendiden yine işaret geldi herkes derenin karşısından bizi göremiyecekleri şekilde tam siper aldık bekliyoruz sessizcene derken karşı kıyıdan bir 20 yaşlarında sivil delikanlı çocuk bu bizim türk askeri olduğumuzu anlamış heyacanlan ve sakın dereye girmeyin geçmiye çok parçalı su mayınlarından atıllar köprüyü de kullanmayın tuzaklı dedi sizinkiler tam gaz kovalarlar keferelerde gerisin geriye kaçarlar burdan görünmüyor bu dereyi köprü tarafı istikametine doğru kıyı ilen takip edin sacayağı 3 tane aşağınızda köy çıkacaktır hepsi türk köyüdür köylere girmeseniz iyi olur herkesi kestiler katliam yaptılar bu bölgeden de orta kesime geçtiler aşağılarda taa denize kadar hiçbir düşman askeri yok sadecene eşkiyalar başıbozuklar var görürseniz hiç acımayın köy katliamlarını en çok bunlar yapıyorlar ben de bu kıyıdan sizi takip edicem size kılavuzluk yapıcam dedi ben sağlam temiz olan yerleri biliyorum hepsini uzaktan gözetledim diyor
başefendi bana döndü teğmen de yanımızda ne diyorsunuz dedi çocuk bana samimi geldi ama gene de bilemem dedim baş efendi de bir deneyelim ne kaybederiz kıyamet zaten yukarda sesleri o taraftan geliyor aşağılarda bişi yok zaten kimseye de rastlamıyoruz geldik gidicez elimiz herhalde boş gideceğiz bu gidişlen teğmen sen ne diyon ben size bağlıyım diyor herneyse dere boyu çok güzel sık sazlık yürümek ilerlemek tamam zor oluyorda burdan gitiğimizi feriştahı da göremez bu bakımdan çok iyi artık magilik ler va ağaçlıklar bitti burası sarımsı bir topraklı yer sanki toz boya sarıylan boyamışın hakkaten boyuyorda başefendi o 2 parajütü bu sarıya boyayın boyanırsa dedi halen söylemiyor bu parajütler ne işe yarayacak o 30 kişide de 4 tane parajüt var atmıya kıyamamış garipler ne yapsınlar malzeme malzemedir diye .. bakın anlatayım da az düşünün ne has insanlarımız var biri daha evvelce atığı mermilerin boş kovanlarını topluyor nerde bulursa baş efendi bunu duymuş buna diyorki oğlum gereksiz yere kendine niye ağırlık yaparsın atsana onları ne işe yarıyacak atılmış gitmiş işi bitmiş onların dedi bu ne dedi bakın başgediklim onlar atılırmı onlar devletimizin malıdır bunlarda başı bit medik yetim hakları vardır bunları geri götürüm yeniden doldururlar gene kullanırız niye israflık edeyim doğru değilmidir .kimseden ses yok baş efendi tamam oğlum haklısın bildiğin gibi yap öbür pareajütleri de gömmiyenlerin söyledikleri bundan farklı değildi allah allah neler var ya akıllara bak dedim kendimden ..
hakkaten de bu toprağın dereye yakın olanları aynı sarı boya yeminlen bu toprağı koruz içne sokuyoruz derenin suyuna bir kaç kişi her iki tarafından sıkma yapıyoruz suylan toprak akıyor ve kalanı da açınca boyanmış oluyor güneşte de kurutuyoruz oldu bi de tam açınca dev asa boyut oluyor çok da geniş baş efendi kenarı iplerini birer karış kalıcak şekil hepsini kestirdi alan aldı kalanı da kaldı botlara bağ da olur diye yedek veya paçaları sıkmak için gece giderken hayvanat girmesin diye kapayacan her yanını ve dere kıvrılıp iki köyün ortasından geçiyor beton köprü de var orda fakat köye yaklaştıkça dayanılmaz leş kokuları gelmiye başladı aylardan da haziranın 10 ları olması gerek öğlen sıcağında hayatta da yürünmez telef olursunuz 11 den akşam 4 e kadar saklı istirahat ediyoruz çocuk da geldi yanımıza asker abiler diyor neolur girmeyin köye kendinizi bozacaksınız yapmayın etmeyin baş efendi sen dur bakalım asker işine karışma dedi mecburen çekildi sen bu köydenmisin dedi baş efendi hayır şu görünen öbür köydenim dedi tamam buraya bir bakalım nevar ne yok sonra senin köye de gideriz demiye kalmadan evlerin aralarına dağılan askerlerden şiddetli seslerlen anlamsız küfürler ve yakarmalar gelmiye başladı şimdi burasını nasıl anlatsam ki ......... köyde herkesi bir yere toplamışlar kadın erkek çocuk bebeler hamilelerde var hepsini kurşuna dizmişler üst üste yığılmışlar askeri topladım hemen başefendi de 10 kişiye yakını kendine gelsin diye tokatladı herkes isyanda ve evlere dağılın çabuk ne kadar kazma kürek bulursanız toplayın getirin dedi başladık toplu mezar yeri açıyoruz ki bir motor sesinlen siperlendik hemen bi de baktık bizim askerlerden biri önü kepçeli arkası tek pulluklu bir traktörü çalıştırmış getirdi bunlan daha çabuk işi yaparız dedi ve hakketen de 15 dakkada en çok düzeltmelerlen yarım saate iş bitti kadınları ayrı erkekleri ayrı bebeleri çocukları ortalarına dizdik askerin biri bir evden herhalde o evin içindekilerden her kimse fotoğrafa meraklıymış fotoğraf makinesinin hasını filmlerde var yedek baş efendi dedi hepsini tek tek çekelim biz tanımıyoruz ama tanıyanları bunları sahiplenirler fotoğraflarından dedi tamam dedim doğru madem bulmuşunuz bir imkan yapın onu da yaptılar sayı adet tespiti de yaptık ve toprağı çektik üstlerine fotoğraf makinesi ve filmleri muhtarın odasına bir de not yazaraktan koyduk bu işin tüm safhaların ı da yazdı anlattı baş efendi tam herkez hazırlandı diğer köye hareket edicez acaip motor sesleri gelmiye başladı bu tarafa doğru bizimkilerin gelişi istikameti tarafından geliyor uğultular herhalde tek sağlam köprü de bu bizde bizimkiler geliyor diye sevinirken baş efendi hem köprünün bu yakası hem karşı yakasına evlerin sağlam olanlarını siper ederekten yani duvarları kalın olanlar taş örmelerden olanların arkalarına yattık gelen düşman da olabilirdi bilemezdik kimin geldiğini o 30 kişilik grup içinde 10 taneye yakın bu omuzdan konup atılan silindir şeklinde roketlerden vardı bunları en ön safha yerleştirdi zırh delen diyorlar bunlara bir sefer atımlıkmış atınmmı aleti de atıyorsun ne bileyim ilk orda görürüm öyle şeyleri ağır makinelileri de yerleştirdi bunlar var ya hepsini belki 5 dakka sürmedi acaipin de acaipi bir adam deha ya bu başefendi başımızda olmaydı biz çoktan öteyi boylamıştık allah acıdı bizlere ne bileyim herşeyi düşünüyorum en son aklım ermiyor bir noktada tıkanıyorum sonra boşveriyorum bak oğlum işine diyorum kendime ...
Evet birden bi tane araç göründü yaklaşıyor hız da kesmiyor sanki fincancı katırları kovalıyor p...kleri evet arkasından bi tane daha seçilir şekil olunca bunların üstü zıhrlı lastik büyük çoklu tekerlekli araçlar açık kahverengili desenli üstleri ve baş efendi dürbünlen son ana kadar baktı düşmaaaaan diye bağırdı herkes hazır olsun ben emir vermeden kimse ateş açmasın hadi aslanlarım gün bugündür göreyim hepinizi yediğiniz keçinin geyiklerin hakkını varme zamanıdır dedi herkes i aldı bir gülme yani askerin moralini hem yükseltiyor hem stresleri atırıyor du diyorum ya acaip bir adam diye ve önde gelen hız kesti yavaşladı ve durdu arkadan gelen onun arkasına bi tane bi tane daha etiller 4 tane va hepsi birleşince yine hareket etiller tam köprünün üstündeydilerki başefendi sinyali verdi koptu bir cayırtı toz duman en öndeki köprüyü geçip sağ rampadan aşağı takla atarak gitti ikincisi köpruden dereye üçüncüsü ne oluyor diye sert fren yaptı arkasındaki 4.cü geldi ona patlattı biri bir yana biri bir yana alev aldılar bu son gelen 2 side içindekilerden sağlam kalanlar kendilerini dışarı atıllar tabi atsalar ne olucak anında çay süzgeçi oldular bi tane de jeep geldi ama uzaktan durumu görünce tersyüz yaptı gözden kayboldu başka da gelen olmadı hepimiz tek parçayız yine en sona gelen yanan 2isi daha içeri cephanesine sirayet edip infilak etmezden önce bu yakadakiler hepimiz geçtik karşıya ve süretlen öbür köye başladık hızlan gitmeye işte tam bu sırada baş efendi bütün parajütlerin açılıp herkesin parajütün altında gitmesini emretti hani bayramlarda çook büyük bayrağımız açılır onu da tutan onlarca kişi olur ya onun gibi bir durum ama kenarlardan gidenler çekip geriyorlar diğer boşta kalanlar da ortalık yerinden gidiyordu yani uçak helikopter vs gelirse sei duyunca durucaz bezi gericez dalgalandırmadan tutup uçak üstümüzden geçene kadar bekliyeceğiz e tabi bu bez de aynı toprağın renginde bizler de altında kamuflaj olmuşuk basıp gidicek o gittimi biz de gidicez savaş hileleri çünkü bundan sonraki yolumuz artık açık arazi düzlükler saklanmak gizlenmek çok zor artık arazi değişti ara ara meyvalıklar var ama uzak araları tarlalar var sürülmüş şekilde denize kadar böyleymiş genç sivil çocuk öyle dedi köye daldık arkamızdan gene o asker traktörü kapmış buraya geliyor haklı burda da aynı manzara varsa aynı işi burda da yapıcaaz bişi demedi baş efendi yanımızdan geçti çabucak gitti ama ne siz sorun ne ben söyliyeyim svil çocuk bu köyden o da traktörün üztündeydi bir de köye geldiğimizde ikisi birden sarılmış ağlıyorlardı 2inci defa herkes burda sarsıldı ama birincisini atlatan asker artık bundan sonraki manzaralara daha sağlam durmaya çalışıyordu bu sefer kendini bozan pek olmadı ama hepsi içine attı aynı işlemi burda da yaptık yalnız fotoğraf işini yapamadık aradık ama makine bulamadık traktörü kullanan baş efendiye dedi gideyim o makine ilen boş filmleri de alıp geleyim traktörlen dedi ama baş efendi bunu daha toprağı örtmeden akıl edecektin dedi tabi iş işten geçti .... çok fena açıkmıştı herkes bir evin bir damında 10 tane kadar temiz koyun buldular hemen aceleylen bunlar halledildi herkes buruk şekilde karnını doyururlarken birden telefon zil sesi duyulmaya başladı baş efendi herkese susun dedi ve köye berabercene daldık evet girdiğimiz yer de o köyün muhtarlığı idi telefon burda çalıyordu açtı hemen aloo öbür taraf diyorki kardeşim neredesiniz neler oldu o taraflarda zarar ziyan rapor isteniyor ve ne lazımsa söyledi biz burada 50 yi geçik parajütçü birliğiyiz dedi kısaca anlattı durumu ve bu tarafa gelinirse bizim asker bizim burdaki varlığımızdan haberleri olsun karşı ateş açmıyalım veya tank top ateşi uçak helikopterden ateş açılmasın ve biz nerfeye hareket edelim ne yapalım herhangi bir emir görüş plan varsa bildirilsin telsizlerimizin bataryaları bitik o yüzden konuşamıyoruz düşmandan aldıklarımız da bizimkilere uymuyor aramızda bu işten anlıyan eleman da yok durum vazyet bu biz burda bu işi yaptık 4 zıhrlıyı halletik yolu da kapadık ancak tank mank gibi büyük araç bunları iter bu yol açılır bekleyin orda dendi size ne yapacağınız veya yapmıyacağınız veya serbestlik konusu danışılıp size bildirilicek dendi tamam dedik başladık beklemiye bu arada baş efendi muhtarlıkta temiz bir kağıda kaç kişi erkek çocuk bebe kadın kız ve ne şekilde gömdüklerini hem krokili hem de yazıylen yazıp çekmeceye koydu çekmeceye ben çekip koyacağım sırada çekmeceyi çekmemlem birlikte gözlerim kamaştı pırıl pırıl nikelajlı cocukluğumdan beri hayalini kurduğum bir altı patlar toplu smitwesson tabanca bana bakıyor ben ona bakıyorum baş efendi sen bekle ben duruma bakayım telefon gelince haber ver dedi ve o gitti v e 4 kutu da bunun mermisi mevcut yanında çekmeceyi biraz daha çektim baktım deri kahverengi kılıfı da var ve kafamı göğe kaldırıp yarabii dedim ben almasam belki kimin eline geçicek ben savaş ganimeti olarak buna el koyuyorum önrümce de bunu saklıyacağım sen affet beni dedim taktım belime mermileri de sokuşturdum orama burama nerde boşluk yer varsa ve oda içinde başladım gezinmiye arkada bir ufak banyo ve tuvaleti var çatıya su bidonu yapılmış güneşten su kaynıyor sıcak suya para yok yani bir de çay ocağı gibi yeri var çaya hasrettim hemen gazlı ocağı pompaladım ateşledim gazocağı yani sarı pırıl pırıl çay kutusu ingilizin ingiliz çayı içecem yani sonra önü perdeli gardrop gibi portatif bişi aniden açtım perdelerini hakkaten de üstü elbiselik ama bunlar yağmurluk su geçirmez giyim eşyası aşağı bir baktım heeey be botlara bak dedim ingiliz askeri botları gıcır gıcır her ikisinin içinde de hiç giyilmemiş çorap ta var tabi anında benim potinler oraya botlar çoraplar ayağıma yer değiştirdi ülen dedim kendi kendime bugün şanslı günün senin bu günü not et kendime diyorum tabi içimden 1 saat geçti ne telefon ne haber hiçbişi yok sonra iki asker aralarında tutmuşlar buraya doğru geliyorlar baktım bişiye benzetemedim sonradan anladım portatif bir jeneratör asker diyorki sırt telsizi direkt ceryanlan şarj oluyor ceryan da burda sizinkinlen bizimkini dolduralım valla fena fikir değil çalışıyormu bu bilmem dedi deneriz deposu da dolu hazır bir çekişte çalıştı hemen telsizleri getirip bağladık baş efendi de aferin len dedi kim akıl etiyse 4 saat geçti telefon yok kaldırdım ahizeyi tık yok bu telefonlar yandan kollu çevirmeli çevir çevir parmaklarımın derileri aşındı yok karşıdan kimse açmıyor başefendi dedi hiç boşuna uğraşma kesmişlerdir telleri ondandır dedi doğru savaş bu herşey olur zaten ilk makaslanıcak olanlar hatlar değilmi yaa dedim bu telsizlere uzun antenleri takalım ceryanda iken konuşur bunlar dedim deneyelimmi dene dedi açtık hakkaten gümbür gümbür ama cayırtı gidiyo jenaratörün parazitini alıyor hiçbişi anlaşılmaz bu da yattı neyse bekliyoruz bir askerdaha geldi o da öyle bakıyor telsize jeneratöre arkadaşlar dedi bakın ingilizce burda hızlı şarj normal şarj yazıyor siz almışınız yavaş şarja bu şalterini yukarı kaldırın hızlı çab uk şarj yapar len biz doğru yolda gidemiyoruz senin gibi ingilizceyi nerden öğrenicez değilmi estagfurllah arkadaş dedi latife gırgır hakketen de 1 saate fulladı alalım bu mereti yanımıkza ama leş taşınmazki bu neyse bu da oldu ve çıktık dışarı telsizi muhtarlıktan aldığımız bir iskemlenin üstüne koduk uzun anteni de taktık açtık jenaratörü kapadık tabi hah şimdi oldu işte ve başladık bizimkilerin kanalların ı dinlemiye ve merkezi de yakaladık burası da az bekleyin dedi ne kadar dedik çünkü kapayıp o zaman açıcaz batarya sorunumuz var onun için yarım saat te açın dedi tamamdedik kapadık telsizi birden bir bizim askerlerde hareketlenmeler oluştu tabi bana az bir uzaklar en yüksek evin damından 4 bir yan dürbünlerlen taranıyor bir telaş başladı 100 kişi de olabilir daha da az olabilir düşman askeri yayan koşarcasına bu tarafa geliyor yani zıhrlı araçların geldiği yol yönünden ne yapıcaz baş efendi saklanın bekleyin hiç ses etmeyin hiçkimse görünmesin iyicene kucağımıza gelinceye dek bekleyin zaten dilleri sarkmış bitmiş halde gelicekler avlamak çok kolay olucak dedi herkez mevzilendi ben gene muhtarlıktayım kendime burasını bölge yaptım burası da mevkii yer 3 askerbirde ben 4 kişi de burdayız bekliyoruz bunların intikali 1 saati geçer tahminim çünkü bayağı mesafe var oturdum muhtarın masasına elt çekmeceyi açtım anaaaa o da ne 2 karton malbro sigarası demedimmi benim bugün kısmet günüm bir de yarım karton kent sigarası var tabi anında kamuflaj başladım tüttürmeye ciğerlerim başladı bayram yapmıya ve bizden biri daha koşarak muhtarlığa geldi elindede bir bohçaylan bu ne lan erzak geldi dedi başefendi yolladı çabuk yiyesinmişiniz az sonra kuwetinizin yerinde olması lazımmış hediye size dedi bıraktı gitti len daha koyunları hazmecemedik bu nerden çıktı şimdi çatlatıcak beşefendi bizi derken açtım bohçayı sonradan merakımı gidereceğim bir durum hasıl oldu burda sıcacık ekmek ve yanıbaşı yumuşak beyaz peynir ve domatez soğan da var allah allah ne oluyor yahu hepsi üst üste geliyor ????....
ekmekler fırına sürülmüş ve iyicene de tam pişssin diye kenera çekmiş hangi teyzemiz tabi şu an o kişi toprak altında daha bu baskın olmazdan önce yapmış bunu ama fırından alamamış sanki biliyormuş bizim geleceğimizi bize son bir hatıra bırakmış gibi oldu bu iş kime niyet kime kısmet bu işler böyledir işte .. çayımız da var hale bakın düşman geliyor biz hem karnımızı doyuruyoruz hem sıcak çayımızı içiyoruz hem de malbromuzu tütürüyoruz iskemlede arkamıza yaslanmışık bekliyoruz nasıl iş güzel değilmi ...........
ve beklenen an geldi birinci köyü aceleylen talan etiller baktılar ne karşı ateş ne bişi kimseler yok iyicene rahatlamış olarak o kendi araçlarını da bayağı seyredip bişiler konuştular ve uçak bombardimanı ihtimali üzerinde durdular çünkü el kol hareketlerinlen bu sezinleniyor her neyse kendilerini suladılar bir ön bakım yaptılar kendilerine mataralarını doldurdular evlere dağılıp tabi aradıklarını buluyorlarda yiyecek mevzusu karınlarını da doyurdular birazdan sularını içmiş ekmeklerini yemiş tok bir şekilde öteye gidicekler hadi gelin bre hadi ........ evet başladılar gelmiye çünkü yol tek bu yol başka yok artık ihtiyatı da elden bıraktılar salına salına geliyorlar geldiler geldiler tam köy meydanı oretasında iken 4 bir yandan yayılım ateş birtanesi bile tek kurşun sıkamadan patır patır döküldüler ..
o ara ben telsizi açmıya unuttumdu aklıma geldi telaşlan açtım ve diyorki karşı taraf yolladığımız hediyeleri aldınızmı aldık aldık sağolun daha yokmu dedim şuan yok olursa yollarız siz ordan denize doğru düz bir hat çizip bu yol üstündeki tüm olumsüzlukları eğer varsa kaldıraraktan denize kadar inin sonra doğu tarafına doğru geriye kıyı şeridi takiplen gelmiye başlayın bu taraftaki tüm birliklerin sizden haberi var kod şu şifre şu anlaşıldımı anlaşıldı efendim heryarım saate bir telsizi 10 dakka açık tut kapa bunu 24 saat devam ettiriniz tamam anlaşıldı .......
evet köy meydanı pisliklerlen doldu sağ kalan olmadı bunları gömelim diyenlere hayır dedi baş efendi bunları hepsini toplatın üst üste koyun yakıcam bunları dedi bunların toprağa girmiye hakları yok dedi ya olurmu olmazmı derken tabiki herzamanki gibi baş efendi galip geldi köye dağılındı araç ve traktörlere evlere ne kadar gaz benzin mazot varsa toplandı bunlar sulandı sonra baş efendi ilk ateşi verdi yaa bunlardan çıkan koku var ya 6 ay genzimden bu pis koku çıkmadı hep kustum insan çok pis kokuyor kim ne derse desin ....
sonra bu geceyi herkes rahat yataklarda yatarak geçirdi tabi hadinden fazla nöbetçilerlen ertesi gün kahvaltı ve sonra yola çıkış o svil köylü çocuk kimsesi kalmamış hepsini katletmişler çocuk aynı robot gibi bembeyaz teni konuşmuyor ama vazifesini yapıyor herkes buna üzülüyor ama elden ne gelir baş efendi bu son taramayı bu çocuğa makineliyi kullandırdı en çok zaiyatı da bu makineli verdi belki rahatlar diye o da sıktı şerit bitti halan o farkında değil 2 tokatta kendine geldi kaptırmıştı kendini ...
baş efendi yine önde arkasında ben yanımda bu çocuk ve parajüt bezi altında gidiyoruz hiçolmassa güneşten de bu şekilde korunmuş oluyoruz bi tane eski tarihi kilise yıkıntısı yanından geçiyoruz ve denize çook uzağız bu gidişlen herhalde 1--2 gün sürer kanısındayım başımıza başka bir iş gelmesse 6 saat yürüdük ve bir 5 li çok kalın ağaçların altında mola verdik bu topraklarda bizim memleket gibi adım başı çeşmeler içmeye su yok çok kıtlığı var suyun ve ona göre suyumuzu idare etmek zarureti var sadecene ağzını dilini ıslatıyorsun o kadar ama bulursak tam kaynağı iç içebildiğin kadar ...
ve bir müddet sonra ileri gözcü keşif kolundan bir asker gelerek tam bu yerin tahmini 500 metre altından ana yol geçiyor dedi yapma ya yeminlen yol var aşağıda dedi çocuğa sorduk evet 20 km ilerde çok büyük bir klasaba var adı da ......................... dedi yarısı türkmüş buranın ama biz düz inicez aşağı çocuk diyorki düz de inseniz gideceğiniz yer burdan geçiyor burası sahilde dedi derken telsiz açtığımızda bu köyler geldiğimiz yer ve yolu düşmana ve sivillerine kaçış yolu olarak bırakılacağını ve bu yoldan kaçanların asker sivil dokunulmaması emri geliyor bize de tamamen geri tersine taa en baş geldiğimiz tarafın yönü gitmemiz emr olunuyor tam dorukta 200 kişi ilen daha birleşicekmişiz ve bizim komutamızda hareket edicekler biz bu tarafı nispeten temizlemiş keşif kolculuğunu yapmışık aynısını öbür tarafta yapmamız isteniliyor çünkü o taraflar sarp taşıt giremiyor sorun bu vur kaç yapıyorlarmış ve biz bunların arkasına düşüyoruz bunlar karşı bizim askerlen bizim aramızda kalıcaklar bunların imhaa edilmeleri isteniyor haydaaa bi ton yol gelmişik gene dön aynı yerlere ama geyiklerin tadı damağımızda nasıl dönmessin döööööön gerisin geriye askeeeer ve dönüldü gece olana kadar artık yolları da biliyoruz sıkı bir yürüyüşlen ne kadar yol alabilirsek alıcaz yürüyoruz
( 3 )= CÜ BÖLÜM SONU
*********************************************************
(4)= CÜ BÖLÜM BAŞI
Evet çok dikkatli olaraktan hiçbir işimizi şansa bırakmadan ilerliyoruz çocuk ta yanımızda beni buralarda bırakmayın öldürürler ben d sizinlen geleyim dedi hem kılavuzluk yaparım sizere ben bölgeyi çok iyi biliyorum dedi baş efendi aldı onu da çocuk başefendi ben ve teğmen en baştan gidiyoruz ha unuttum söylemeyi 5 tane de at 3 tane eşek 1 tane de katır bulduk başıboş ve yanlarına yanaştığımızda hiç kaçmadılar alışıklar köyden bunlara koşum da uydurduk köyden kalan yiyicek meyve işte ne bulduksa aldık hiç olmassa yüklerimizi hayvanlara yükledik yorulmuyoruz mühimatlar çok ağırlık yaparlar ağır makineli sadecene 30 kilo çeker bir de bunun kutular içinde mermileri şerit şeklinde bulur 50 kilo toplam yapar 3--4 kişi sadecene bunu paylaşırlar .çocuk bizi daha farklı daha kestirme düzgün yerlerden götürüyor ve 2 atı da 2 kişi binici ilen ön keşif kolcusu yaptık yanları zaten görüyoruz ilersi lazım esas bize birden gidersin de neyin içine düşücen belli olmaz çocuk dedi ki az daha sonra ana karayoluna kesişmeye gelicez ve yoldan geçicez bu yol en işlek yoldur düşman hatının da içindeyiz yani bu yerler halan düşmanın bizimkiler aheste aheste alaraak geliyorlar bunlarda işte buralardan geriye kaçıyorlar rastlarsak temizliğe başlıyacağız bizim işimiz şimdilik bu ama bir de çeteler varmış en tehlikeli kalleşleri bunlarmış vahşetleri de zaten bunlar yaparlarmış 2 i atlı olan öncü geri geldi ve ilersinin ana yola kadar sağlam olduğunu söylediler tekrar döndüler ileriye vazifeye devam bunları köyen bulduğumuz ve üstlerine uyan sivil kıyafetler giydirdik ki kefereler görürse dikkat çekmesinler diye bizim eşkiyalardan derler
tabii direk burun buruna gelirse çatışma kaçınılmaz olur çünkü bizim gözcüler ve hiçbirimiz onların lisanını bilmez burdan da işler meydana çıkar ama çocuk biliyor ana dili gibi bi o var teğmenin su gibi ingilizcesi ve yarım franscası varmış kürtçe bilenler var 8 tane 2 tane arapça bilen var bunlar bir taburdaki en mühim şeylerdir lisan işi çocuğa br el telsizinlen kulaklık kulağında düşman frekanslarını dinliyor önemli bişi olursa bildiricek bize bi de köydeki zengin bir evdeki yaptığımız aramalarda bir sanyo marka pilli bir orta boy dünyaa frekanslı her dalga var üstünde 10 tane de kısa dalgası var benim dikkatimi pencereye konmuş dışarı doğru siyah renkli üstü göz göz şharp japon malı bir panel bunun kablosu radyoya geliyor fişlen takılı bu ne ya derken başladım kurcalamaya açtım radyo çalışıyor şu nedir dedim o paneli aldım hop ses de gitti radyoda ışığa gösteriyorsun radyo çalışıyor yönünü ışıktan gölgeye çevir çalışmıyor haaaaa dedim kafa çalıştı güneş panelli bu ya adamlara bak neler yapmışlar dedim kendi kendime radyo 12 voltlan çalışıyor e bunun fişi bizim el telsizinkinlen aynı kafamda bir şimşek çaktı len bunlan şarj olurmu olmazmı deneyelim bir kerre dedik ve taktık oldu hayrettir oldu ama sırf dinlemede oluyor mandala basınca yüke gelmiyor fakat uzun müddet baktır güneşe çok güzel şarz ediyor hey alleh neler var yahu daha neler görücez bizim köyde bir kahvede koca bir radyo var burda ki köylerde neler var biz çok geri kalmışık en baş her köyün yolu var asfalt ceryanları var suyları var en fakirinde bir traktör varmış evlerde her şey var otomatik çamaşır makinesini hayatımda ilk burda bir köydeki evde gördüm çocuk tarif etesse ne olduğunu gene de bilemezdim bulaşıkları bile makine yıkıyor ohh karılar yaşadı valla yazıyor köyde bir bina da süt sağma merkezi bu nedir dedim girdik içeri birkaç tane makine bir sürü hortumlu kollar uçlarını memelere takarlarmış vakumlu bunlarlan sütü alırlarmış ?????? ya biz haybeye yaşıyoruz memlekette be ulen şu harp bitsin kapağı buraya atıcam askerden sonra gelmiyenin...............//>derken bir cayırtı koptu makineli silah sesleri tam gitiğimiz önümüz kısımda 2 i atlı dolu dizgin geldi acele edin der bizim türk bir jip 4 subay zannedersem var içinde eşkiya pususuna düştüler biz bunları tam tepelerinden haklarız dedi ve başladık koşmuya evet tam tepelerine geldik bizim varlığımızdan hiiç haberleri yo sadecene makineliyi kurduk ve işleri bitti sonra yola indik bizimkilerlen kucaklaştık tabi onlar rütbeli ama savaş bu burda şimdi herkez bir kurallar dağ kuralı sonra orda az ilerde ağaçlık bir yer ve çeşmesi de varmış 300 metre kadar geride gelirken görmüşler fakat jip hacimat olmuştu jipi siper yapmışlar gelen kurşunlar boyuna motor bölmesine girmiş ne hortumlar ne radyatör tamamı temiz yani artık bu burda kalır cipi de itirerekten sıraylan geldiko ağaçlık yere burası dağların içinde bir taop sahası kadar düzlüklü bir yer ağaçlıklı yeşillikli güzel bir mesire yeri gibi cipi niye adık çünkü üstünde uçaksavar makinelisi var arkada büyük telsiz ve 2 tane uzun anteni var işimize yarıyacak hele uçaksavar eh bunun bir mermisi adamın karnına girse var ya bir karış daire delik açar arka tarafı ayna gibi gözükür bu savaş pis iş bunları gördükçe düşündükçe aklım karışıyor hep ....bu yerin en yüksek yerlerine nöbetçiler çıkardık ve bu yolun arka bizimkiler ytarafından gelen kısmı da görmek için gözcü ve düşmanın tarafını da görmek için nöbetçi atlılardagene çevre kontrolünde gezerler şimdilik iyiyiz ve yüzbaşı bir tane gerisi ordu malu üstteğmenler 4 kişiler jiptekiler yüzbaşı telsizlen durumu geri bildirdi tamam dendi geliyormuş takviye ve az sonra yer sarsılırcasına önde bir tank arkada bir reo içi asker dolu ve 2 tane de jipli geldiler araziye yayıldılar tankın namlu keferelerin tarafına çevrili muhabbet tabi gırla cipin birine bu bozuğu bağlayıp gitti o geriye götürdüler gelen jipin gidenin aynısı teşkilatlı verdiler yüzbaşının emrine ve vazife taksimatı yapıldı bu yolu da düşmanın ve onların halklarının geri kaçış yolu olarak bırakılacakmış buralardan emir var geri geçenler bırakılacakmış gitsinler diye amaç ortadan bölüceklermiş ankara nerede dur derse orda duracaklarmış emir böyle onlar da bilmiyor nereye kadar ilerleneceğini yalnız bu işte çetecilerin vur kaçlığından baş ağrıları artmış bizim vazifemiz de bunları bulup temizlemek demincek 10 teneye yakını temizlendi n erden ne zaman çıkıcakları belli olmuyor bunların çok dikkat etmek gerekiyor reoda bize erzak ve malzeme de yollanmış billahssa ihtiyacımız olan yedek batarya bolluğu şimdi bataryadan yana derdimiz yok yiyecekten yana da mühimmattan yana da bu iş çok iyi oldu ve akşam hava kararmaya yakın hepimiz gideceği yerlere doğru ayrıldık hellaleştik bizim nerden nereye geldiğimizi neler gördüğümüzü ve nerelere doğru gideceğimizi harita üzerinden işaretledik yüzbaşı aldı çünkü bizim nerelerde olduğumuzu geri hattın bilmesi şart yoksa bizi de bombalarlar giderizmok yoluna bunların olmaması için bunlar şart ......................................................
bu sefer gelişimizden farklı bir yol takip ediyoruz çocuk çok iyi biliyor buraları iki tarafımız da yüksek bir vadi ve yanımızdan akan ince bir dere yatağı yağmurda şişiyormuş bu dere ve az gittik bir dönemeçte yer açıldı genişlik yaptı vadi gibi ama 1 top sahası ndan daha büyükçe bir yeşillik yere gekdik bi de baktır eşek cenneti dolu eşeklen katır var otluyorlar ne bunlar böyle dedim çocuğa başıboş çok varmış böyle buralarda bunlardan da kattık kervana musa isimli asker arkadaş er köyden bulmuş bir lupitel marka fotğraf makinesi üstten bakmalı bir dalga 12 pozluk film var üstünde o kadar yer varken tuttu eşeklere harcadı 3 tane film varmış kalmış boş diğerleri banyodan sonra belli oldu aile resimleri bu 3 pozluk eşekler yanımdadır makine bulursak çok çekilecekler var ama yok belki başka yerlerden buluruz allahtan ümit kesilmez bu eşeklerin resimleri altta gözükmektedir
bu resimler ve diğerleri de arşivlerde bolcana vardır kullanılmışlardır yani askerlerin çektikleri resimler sonradan toplatıldı tasniflendi ve bizlere verilmedi bunların çoğu ama musa bunu savaş sonrası şehirde tab etirdi yani yedeklerini aldı filmi verdiydi neyse musanın eşekleri sevsinler... ama iyi yük taşıyorlar ve çok da uysallar derlerki eşek inatçı olurmuş bunlarda bu huylar yok biz görmedik o 3 üncü resimdeki tek eşekli sahnenin arkasındaki top ağaçlık yerde çok güzel 12 yalaklı bir çeşme var burdan görünmüyor oraya gittik az bir soluklandık sıcak çok belki 50 derece üstünde sıcakta yol almak ne demek yüklüyüz de ama yükleri eşeklere dağıtıkça rahatlıyoruz bi silahlarımız elimizde gerisini hayvanlara bölüştürüyoruz ulan musa senin alacağın olsun len oğlum şimdik varsak biraz sonra yok da olabiliriz bi tane eşek çekeydin 2 sini de bizleri toplu şekilde çekseydin olmazmıydı başka yerlerde 2 tane hiç olmassa hatıramız olurdu da neyse devam edicez hazırlık yapıyoruz ileri ve yan yukarısı devriyeleri 4 e çıkardık hepsine de el telsizi yedek batarya da verildi artık yanımıza gelip haber verme vakit kaybetme işi yok iyi de oldu yukarsı ve gitiğimiz yerdeki durum asayiş berkemalmiş bu iyi ama iyi de değil su uyur düşman uyumaz ata sözünü hatırlamak her daim iyidir bayağı ilerlemiştikki artık öyle bir noktaya gelindiki önümüzde otobüs gibi kayalar çıktı ve yanlarından geçit meçit de yok ne yapıcaz derken baktık magiliğin arasından yanlamasına yukarı yol var 1 metre genişliğinde tek sıra başladık tırmanmıya vardık tepeye ama kan ter içinde de kaldık ohhh yukrası esiyor ne güzel serin serin bayağı da burda vakit geçirdik ve yukardan devam ediyoruz yukardan ilerlerde parellel bize göre aşağıda geniş asfalt bir yol gözüküyor dürbünlerlen her kareyi tarıyoruz ama hiçbir kıpırtı yok yola doğru devam çünki bunu geçip yine devam edicez yola yaklaştık biz yukardayız bir insan konvoyu geliyor yani yolda kaçarcasına gidiyorlar hayvanlısı arabalısı kamyonet kamyon bisikletliler motosikletler de var yayanı çok kadın çoluk çocuk erkek ama kadın çocuk çokçana asker hiç yok sadecene ön safta ve arkada bi de yanlarda sivil eli silahlı kişiler var çoğunun elinde de av tüfekleri var neyse hiç ses etmeden bunların geçmesini bekledik bizi görmelerine imkan yok 3 saate yakın bir zaman kaybettik burda ve gittiler kayboldular biz geçişimizi sağ salim yaptık ve gene bir dere yatağı bulup içinden başladık gitmeğe ve gitikçe ilerlerden silah sesleri gelmiye başladı dedik tamamdır artık içine gricez işin ellerimiz ve işaret parmaklarımız da kaşınmaya başlamıştı daha hızlı hareket ettik ve sonunda öyle bir yere geldikki durum şöyle..........
biz bir sırtlar dizisi olan tepedeyiz bu tepe aşağı doğru magilik keskin inişli uçurum yapıyor inilmez yani ve karşı sırtta da arkaları bize dönük düşman yine aynı bu tarifteki şekilde karşıdaki tepede de bizimkiler onlar bunlara bunlar onlara 3 tane inişli çıkışlı tepeler birinde biz önümüzdeki tepede düşman bir ötedeki tepede de bizimkiler düşmanı saydık ayna gibi gözüküyorlar dürbünlen ben saydım 80 kişi başefendi saydı 70 kişi teğmen saydı 70 kişi bana diyorlar 10 tanesi nerede ne bileyim dedim sıradan saydım işte güldüler sonra ağır makineliler yerleşti uzun menzilliler tüfekleri 2 km menzile ayarladık yok ya o kadar olabi,lir diye herkes avı paylaştı her türlü hazırlık tamamdır başladık telsizlen karşıdaki bizimkileri bulmaya ve yarım saat sonra en sonunda hem fikir olduk tariflerlen çünki bilmiyoruz ki nedir bu bölge ismi sanı nedir kararlama ne görüyorsak o şekil tariflerlen en son anlaştık iyicene emin olmak için hemen şimdi bir 5 dakkalığına bizimkilerin ateş kesmelerini söyledik ve kesildi şimdi iyicene emin olduk ve dedik siz tam siper yapın bizdeki ağır makineliler var sizi aşacak mermiler ona göre biz bunları tepeliyicez tepeledikten sonra görüşürüz tamam dendi karşı birlikte bir de yarbay varmış komuta onda piyade birliği tümü vs vs . ve sonunda işaret verildi bunlar neye uğradıklarını şaşırdılar ve 15 dakka içinde kaçmıya çalışanlarlan beraber tümü temizlendi bizimkilere haber verdik biz burdan onlar karşıdan hareketlen bu düşmanın olduğu tepeye 3 saatlik iniş tırmanış sonrası varıldı bugün iyi tırmanışlar yaptık ciğerlerimiz açıldı karşı piyade 250 kişilik birlik 50 kayıpları varmış bizde yok dedik hayret etiler ki en tehlikeli işi biz üstlenmişik yarbayın bilgisi var bizim bu birliğin hareketinden akşam da çökmek üzereydi burdaki işimizi tamamlayıp bu setten aşağı doğru hep birlikte indik çünki cesetler kokuşmaya başladı gömmeye de vaktimiz yoktu bıraktık hepsini olduğu gibi gerekli şeyleri aldılar hepsi okadar silahlarını imhaa ettik mermisi bize uyanların mermilerini aldık tabanca gibi şeyler alındı bunlar her daim lazım oluyor çünki aşağıda bir yeşil alan vardı buraya indik geceyi burda geçirmiye karar verdik çok dikkatli ve bol nöbetçili bir şekilde ışık ve ateş yakılmaksızın bir gece geçirdik sabahın ilk ışıklarınlan herkes toparlandı bu birliklen hellaleştik onlar ileri saf gidiyor biz boylamasına gidiyoruz bunların işi de bizim gibi aynı arkadan gelen ana birliklere yol açmak ve herhangi bir kalleşliklere aman vermemek ve ayrıldık herkes yoluna devam etti geldik tam 5 tane yol ayırımı olan bir yere tümü toprak yol ama basık yani işlek olduğu belli ilk önce çıkmadık ve mayın araması taraması yapıldı temiz çıktı biri bağırdı başefendi burda bir ceset var yüzü koyun yatıyor dedi ama uzağız az ona ve baş efendi dediki sakın dokunmayın sanki o söylemedi bişi sen o gören git bu cesedin yanına yüzükoyun yatıyor tüfeğin ucunlan bunu çevirmesinlen beraber bir patlama oldu ve ilk şehidimizi orda verdik ulen çocuk ben sana dokunma demedimmi niye emirleri dinlemessiniz ağladı da o kadar katliam gördük hiç ağladığını görmemiştim tamam gözleri dolmuştu yumruklarını sıkmıştı göğe bakaraktan içinden ne söylediyse söylediydi ama burda boşaldı herkes uzaklaştı rahatsız etmiyelim diye baş efendiyi bir 15 dakka boşaldı belki de tüm brikintisi bu olayda çıkmıştı ve sonra herkesi topladı parçalanmış 2 ceset ve topladık sağdan soldan kalıntıları parçaları ve iki ayrı mezar ayrı yerlere bizimkinden uzak olarak gayrımüslimi gömdüler bizimkini de bu 5 yol ayırımının içindeki bir başlangıça gömdük içimizde camii imamlığı yapan bir arkadaş ta var zaten namaz kılanlara o imamlık yapıyor herşey usule göre yapıldı bu tek kişilik şehit mezarı ilerki sulh zamanlarında bir nevi ziyaret yerine dönmüş haberini aldık bizde kalmış o yerler ve baş efendi topladı çember yapıp ortada kendi başladı anlatmıya çocuklar bakın böyle cesetler hayvan bile olsun sakın ellemeyin çevirirsiniz patlar telef olursunuz cesedin altına antipersonel mayın yerleştirmişler tabii tahribi de büyük oldu hiç kimse konuşmaz oldu gidiyoruz istikametimiz hep güney doğu kısmı ve birden herkesin olduğu yerde sessiz kalıp durması işareti geldi çivi gibi herkes çakıldı olduğu yere ilerde ağaçların sakladığı bir baca dam gözüküyordu buraya çember şeklinde gidilmeye son derece dikkatli biçimde gidiyoruz ve burda birisi birilerine mi tek kişiye mi ne bağırıyor paylıyor yüksek seslen baş efendiye dedim ne bu hayrola sus dedi bakıcaz ve bir manastır çıktı karşımıza çan kulesi var ordan anladık ve yusyuvarlak çember şeklinde çemberi daraltaraktan en son kapı kısmına gelince o bağıran bizi görünce birden saygılı bir şekilde gelip önümüzde diz çöküp iki elini de birleştirip anlamadığımız lisanda bişiler söylüyordu baş efendi başına bak dedi arkaya doğru kafasında takkesi vardı bunlar yahudi dedi garanti ve bunu duyan papaz birden türkçe şivesine döndü ama bozuk tabi şive ama anlaşılır temizlikte meğer istanbulda bilmem ne kilisesinde 10 seneye yakın talebelik yapmış ve baş efendiye doğru kalkıp geldi iki elinlen baş efendinin sağ elini avuçları içine aldı hoş geldiniz beş gittiniz baş efendi elini ondan kurtarınca başladı bir bir parmaklarını saymıya papaz da meraklan bakıyor bizde ben dedim ne yapıyorsunuz baş efendi dedim o da dediki bir yahudi ilen tokalaşırsanız tokalaşma bitince parmaklarını sayıcaksın bakıcan hepsi yerinde duruyormu deyince herkes kahkayı bastı tabii ve sonra dışardaki ağaç altındaki uzun masalara oturdu asker masa yetmiyenler yerlere oturdular papaz dedi sizlere yemek içecek çıkartayım başefendi biz sadecene kendi yiyeceklerimizi yeriz senin getireceğin suyu bile içmeyiz deyince papaz bozuldu bunun farkına varan başefendi dediki arkadaş biz savaştayız bunlar savaşın kuralları sulhta buluşursak o zaman ayrı istediğini getir yeriz dedi o da anladı işi doğru dedi .. ve kilise baştan sona arandı 12 kişi vardı burda az ötede de köy varmış burdan gözükmüyor dedi ama hepsi geri kaçmışlar kimse yokmuş bunlarda bize kimse dokunmaz diye yerlerini terketmemişler papaz dediki sizden bayağı önce burdan çetebaşları geçti hepsi atlı silahlıdırlar 20 kişiden fazla idiler buraya gelenler ama açıkta arkadaşları varsa daha onu bilmem gitikleri yer de köy tarafıdır belki karşılaşırsınız dikkatli olunuz dedi sağol arkadaş dedi başefendi papaza köye gricekseniz tek tek ev araması yapın dedi belki yatmıya saklanmıya çalışabilirler pusu kurabilirler herşey olabilir belki de geçip gitmişlerdir de mutlaka her evi de talan etmişlerdir dedi başladık ilerlemiye ve 300 metre sonra köy aşağıda görüldü az biraz dağınıkça 2 yakaya kurulmuş ortada da bir eski köprüsü var bakıldığında 30 hane kadar ev olarak damları saymassak (damlar= ahırlar demek istiyor) ve toplandık başefendinin hizasında ne yapalım diye grelimmi açıktanmı geçelim diye derken başefendi ağız ararmış bizlerde hepimiz grelim ne varsa temizleriz bu çeteler zaten en büyük zaitı veriyorlar diyince tamamdır dedi başlıyoruz yine aynı çember şeklinde tüm köyü sarıcaz ilk önce 4 atlı öncü de şimdilik yanımızda onlar da emir bekliyorlar ne yapılacağı hakkında baş efendi dediki bu köy çukurdadır etrafı dağlıktır sizler yine son süret bu tepelere tepeler ve arkaları öbür yakalar komple kontrol edin telsizlen bilgi geçin ve hareket etiler sıradan nöbetleşe köy dürbünlerler gözetim altına alındı en ufacık hareketler aranıyor ama tavuk horoz köpek gene eşekler de var köyün civarında 2 tane inek ve 10 taneye yakın koyun da var dağınıklar hepsi de insan hareketi yok ve telsizden fısıltılı bir ses baş efendi diyor evet bakın şimdi bulunduğum yer size göre şu tepe ve burdan aşağı bakınca aşağı yukarı bir 5 km var burda yol var içerlere gidiyor hemi de asfalttır bu yol ve bizimkilerin tarafından artık kaçıyorlarmı yoksa cephe mi değiştiriyorlar son süret motorize düşman birliği geliyor yaya yok hepsi vasıtalı vasıta üstünde tank yok sadecene zıhrlı lastik tekrli araçlar bunlar bak bbakalım üstlerindeki yazılar ve sembollere çünkü ingiliz varlığı ve birleşmiş milletler varlığı da mevcut bir yanlış yapılmasın ve gelen haberde hiçbir işaret yok sadece öndekinin telsiz anteninde düşmanın bayrağı mevcuttur tamamdır diyorki eğer hucüm edecekseniz köyün altından tam sizin hizaya gelen bir dere yatağı var burası bu yola çıkıyor ve köprü de var siz tahminen yarım saate sıkı giderseniz bu yola inersiniz ancak bu konvoy da o zaman bu köprüye denk gelir der demez yürüyün haydi denmesinlen beraber hep birlikte ilerlemiye başladık ve geldik gelmesine de herkes kanrevan oldu düştük kalktık aceleden yaralandık sağımız solumuz ama kimsenin umurunda değil ve mevzilendik yolun her iki tarafına dere yatağını siper ederekten dibine gelinceye dek hiçbiri görmez çok güzel siper aldık başefendi dediki ah vakit olsa köprüye patlayıcı yerleştirirdik ve uçururduk bayağı da zaiat olurdu ama vakit yok homurtular başladı yaklaşıyorlar 10 tane roket atar herkes bir aracı nişan alıcak kaçanlarda olursa uzun namlulu silahlarlan bunlar da haklanıcaktı birden ateş mevzi dışında durdular hepsi bekliyorlar dedimki başefendiye bunlar bir koku aldılar ama nedir yukardaki nöbetçilerden telsiz anaonsu geldi başefendi sakıon ateş etmeyin şimdilik iş başka galiba iyice emin olmadan ateş açmayın 23 üncü kanala geçin ordan anons ediyor bunlar ve doğrudur 5+5 sinyal geliyor yani çok yakın telsiz sinyalidir geçtik hemen diyorki ben 27 tane araca el koydum düşmanın bunları da esir aldık geri kademedeler aklımıza bir şeytanlık geldi gerçi çok tehlikeli bi işe kalkıştık sizin varlığınızı ve tahmini bu bölgede olmanız bize bildirildi eğer pusu kurup ta beklemekte iseniz biz türk askeri düşmandan gaspetiğimiz araçların içindeyiz bu şekilde onlara rastlarsaiçlerine kadar grip aniden savaşacağız niyetimiz budur tabi baş efendiyi gel de iknaa et diyor siz sakalıma anlatın bu hikayeyi ve diyorlarki bakın silahsız ve ellerimiz havada size doğru araçlardan çıkıp gelicez o takdirde iknaa olursunuz tamamdedi baş efendi ve hakkaten türk askeri elbiseleri içinde bi sürü asker başladılar 3 lü sıra şekilde bize doğru gelmiye ve biraz konuşmalardan sonra işin hakkat olduğu öğrenildi ve başefendi bunların başı olan kıdemli yüzbaşıyı adeta haşlama yaptı o da haklısın ama bir deneyelim dedik baş efendi bu şekil iş olmaz dedi sen bukadar askeri vatan evladını eteşe atıtyorsun ve binin bu araçlara dönün geriye binin kendi araçlarınıza bizi burda az kaldı türkü türke kırdıracaktın sen bunun vebalini biliyormusun ve devamlı sesini çoğalttı eeeh dedi yeter be rütbeni bil dedi sen kimsinki bana bağırıp akıl veriyorsun deyince yeminlen baş efendi tüfeğin namlusunu yüzbaşının ağzına soktu ve çök lan yere dedi çabuk kelimei şahadeti biliyorsan getir mundar gitme dedi ve herkes dondu kaldı ne olucak şimdi ve yüzbaşı bayıldı kaldı korkusundan işin vahametini onun askere ve diğer teğmenlere başçavuşlara açıkladı herkes hakverdi başefendiye ve yüzbaşıyı aldılar döndüler geri gerisin geriye hareket etiler gitiller bayağı da bekledik yolu kestik belki arkalarından düşman bastırır vs gibi şeyler ama hiçbişi olmadı hemen döndük köye ve çember harekatı ilen sardık köyün meydanında bir tane nöbetçimidir artık bir taşın üstüne oturmuş tüfeğin dipçiğine dayanmış şekerleme yapıyor arada bir sarkan kafasını kaldırıyor etrefa bakıp gene aynı duruma devam ediyor bunu arkadan sarıp halletiler bu kalktı ortadan diğerleri de en büyük olan evin içinde sıra sıra yan yana döşekleri sermişler uyuyorlar leş gibi alkol kokuyor içersi bunlarda uykularında ne olduklarını anlamadan dünyalarını değiştirdiler yalnız baş efendi sonradan çok derinlere daldı üzüntülüydü ve sordum ne oldu dedim yanlış yaptık dedi keşki en aşağı 2 tanesini sağ kosaydık bak şu stenlere (tc ) kırıkkale yazıyor 4 otomatik silahlar bunlar subaylarda bulunuytor bunlar nerden aldılar acaba bunları dedi onu düşünüyorum dedi tabii asla da bulamadık bu sorunun cevabını ama silahları envarter ıolarak aldık savaş sonrası araştırmalarda üzeri nolar kime zimmetlenmişsse ordan anlaşılırdı tüm köyü didik didik aradık başka kimseler yoktu ve burası düşman köyüydü komple kaçmışlardı anlaşılan ve gene yola indik bu sefer ters istikametten motor sesi geliyor gene köprünün her iki yakasına mevzilendik ve 3 araba kamyonet şeklinde yaklaşıyorlar ama sivil bunlar asker yok kadın çoluk çocuklar var dürbünün görüş mesafesi seçilir şekile girince gördük ve asker haberlendirildi sakın kimse ateş açmasın diye ve bayağı da hızlı geliyorlar tam yaklaşınca çıktık önlerine durdular bunların hepsi türk ve sarmaş dolaş olundu yalnız kovalandıklarını söylüyorlar herkes yine mevzilere başladık beklemiye evet motor sesi var baş efendi gene yerleri dinliyor onun meşhur dinlemelerinden birini daha yapıyor türkleri saldık ileri ve evel giden düşman araçlarını görürseniz yolda diye anlatıldı o iş tamam dediler gittiler ve kuzular kuzu gibi geldiler bazukalar roket atarlar tam hedef ve akabinde yol da kapandı yanmıya başladı araçlar zaten hiçbiri de kurtulamadı öylece bıraktık ve bu dere yatağından yolumuza devam ettik ................................
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,4cü bölüm sonu,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
5.inci bölüm başı
BUu yolla 2 saati aşkın bir sıkı yürüyüş yaptık ve koruluk sık ağaçlık bir yere geldik ve bu ağaçlık içinde saklanıp etrafı nöbetçiledik burda sağlama bir uyku çekildi herkes yorgunluğunu aldı burda su yoktu yalnız serin ve güzel bir yerdi üsttekiler de uyarıldı aynı seviye hizade durun gözlem yapın dendi bunları da nöbet üsülü değiştirip bunların da ıstirahatları sağlandı 6 saatlik bir dinlenme sonucu yeniden toparlandık 1 saat kadar gitmişken sol tarafı yukarı gözcülerden telsizlen haber geldi onlara göre bulundukları tepenin eteğinde camisi de olan bir 100 haneye yakın bir köy varmış ne diyorsunuz diyorlar
köy içinde hareketlilik de varmış sivil olaraktan çünkü tepeden ayna gibi her yerini görüyorlar tabii ne yapalım derken akşam da oluyor gidelim dedik başladık yanlamasına patikadan yukarı çıkıcakken bir atlı ön gözcü geldi hiç çıkmayın oradan az ilerden bir geçit var bu köyün harmanlığı yerine çıkıyor dedi yol sağlammı sağlam başefendi tamam o zaman ordan gidelim dedik yukardakilere de bildirdin sağ yukardakilerin de aşağı inip bize katılmalarını söyledi baş efendi sol yukarsının ileriye bu geçitin üstlerini köye kadar kolaçan ederekten gidilmesi söylendi ve bir saatte bu köyün tepesi olan harman yeri düzlüğüne girdik ve yine evvelden de yaptığımız gibi tam çember harekatı ilen çok ihtiyatlı bir şekilde köyün her tarafından içeriye girilicek şekilde ilerliyoruz ve girdik sorunsuz 10 kadar sivil vardı ve de çok üzüntülüler bitkinlerdi ne oldu diye sorulduğunda da biz başka bir yerdeki köyde düğüne gitmiştik sonra bu savaş çıktı aniden ne yapıcaz diye düşünürken köyümüze dönelim demişler ve geldiklerinde de katliamlan karşılaşmışlar onları gömmüşler ondan da telef olmuşlar çok üzüntülüydüler neylen hangi sözlen teselli edersinki ruh gibi olmuşlardı komple köyün her yeri didik didik arandı yabancı ve sakat hiçbişiye rastlanmadı köylülerin söylemlerine göre bu köyden bizim çizgimiz üstünde daha 6 türk köyü 4 tane de düşman köyü ve sonu sahilde bitiyor burda da büyük bir kasaba varmış yarısı türk yarısı düşman böyle bir kasabaymış ve yayan bizim şeklimizlen de 2 gün lük daha gitmemiz gerekiyormuş burda geceleyip sabahın ilk ışıklarınlan hareket edtmeye niyetlendik ve herkes tüm çemberi şekilde mevzilenerekten geceyi geçirmiye başladık köylüler sağolsunlar ekmek te sıcak sıcak ilk defa sıcek ekmek yedik geldiğimizden beri koyun da kestiler yani işimiz işti bu akşam ...
ben baş efendi teğmen 3 ümüz bir aradayız bir de sırt telsizli asker var yanımızda biz 4 hep birlikteyiz yalnız teğmen hanım evladı yanımızda bohça gibi geliyor hiçbişiye de gücü yetmiyor sessiz sedasız ruh gibi duruyor gördükleri karşısında çok fazla yıprandı kaldıramıyor bunları herhalde öyle düşünüyoruz neyse .. yattık ve sabah olmuştuki her yandan motor sesleri ve cayırtı koptu ne olduğunu anlamadan ne oluyor diye herkes kendini sağlam bir yerelere siperledi bizden de ateş açılınca bu gelenler durdular hepsi lastik tekerli zıhrı personel taşıyıcıları idi bunlar da çember yapayım dediler ama arazi müsade etmedi yarımını yaptılar hilal şeklinde ve düşman zıhrıları bunların üzerinde birer makineliler var askere dedim ateş etmeyin fazla cephane yakmayın bu makinelilerdekini düşürmeye bakın ve öyle yapıldı vurulanı ölmüşsse dışarı atıyorlar yerine başkası geçiyordu roket atarları da köprüde tamamını bitirdik yok elimizde sadecene makineli ağır makineli kendi tüfeklerimiz ve de el bombaları var zırha bişi yapamassınki en ağır uçaksavar makinelisinlen bunların tekerlekleri lastik teker başladık tekerleklere atmıya ve hakkaten de lastikleri götürmiye başladık bir ara geriye kaydılar ama vazgeçmiyorlar bir ara biri telsizden feryat etti baş efendi bak dedi şu en arkada duranın arkasında zannedersem 105 lik bir top arabası var bağlı onu söküyorlar ayırıyorlar araçtan eğer bunlan başlarlarsa çok zaiyat veririz deyince işler karıştı bu iş hiç hesapta yoktu o sırada köylüden biri geldi diyorki muhtarlıkta böyle 1 metre kadar yuvarlak yeşil renkli bir çeşit silahmıdır nedir biz bilemeyiz 10 adet kadar olucak 1 sandık dinamit var ve mekanizmalı eski ingiliz tüfeklerinden vardır mermileri de vardır deyince burasını basmışlar biz de aradık niye bunları görmedik bunlar gizli kapalıdır görünmez ben yerini biliyorum deyince baş efendi ben ve bir kaç asker bu köylü seyirttik dooğru dediği yere geldik muhtarın masası altı bir yarım halı var masayı yana çektik halıyı kaldırınca yerde bir kapak gözüktü ve açtık biri girdi içeri askerin sağlam başefendi dedi giddik lambayı yaktık evet amerikan yapımı bazokalar 10 adet mühimatı da içinde atılmış boş değil hemen bunları kaptığımız gibi dişarı tam yerimize geliyorduk ki top ateşi başladı ama bizim bulunduğumuz yere değil de bizim çocukların yoğun ateş etikleri yerleri bellemişler oralara doğru basıyorlar bitane ben bitane baş efendi aldı ben topa nişanladım o da zırhlı taşıyıcıya ve evet 2 mizinki de tam hedefi buldu şimdilik topu saf dışı ettik ve başladık diğerlerine ve 3 ü geri kaçtı patlak lastiklere rağmen jant üstünde görünmez oldular ve gidilip bakıldı sağları da halletiler ve bizden 20 kişi şehit verdik top ateşinlen bu zaiyat oldu bu arkadaşlarımızı da yakışır şekilde gömdük isim cisimleri envarterlerini de yazılı olarak muhtarlık çekmecesine bıraktık burası da has ziyaret yerlerindendir ..............
ve yine akşam oldu kimseden tıss yok kimse konuşmuyor köylülerlen eşit hale geldik ne yapalım her şey allahtan ve bu 3 tanesi geri kaçtı ya burada fazla durulmazdı zaten mevcudumuz da azaldı bakarsın takviye alıp geri dönerler diye biz yine yolumuza devam kararı aldık bayağı bir süre sonra sol yukarı gözcüden telsizlen bu 3 tane zıhrı her halde terkedilmiş yol boyunda duruyor dedi ne etrafında ne de sağda solda kimse yokmuş deyince tüm birliği toplayıp gözlerini 4 açmalarını en ufak bir yanlış yapmadan ilerlemizi söyledi ve o şekil gidilirken geçitten ilerden açılan hain bir yayılım ateş sonucunda 5 kişiyi daha kaybettik ama analarını da belledik gitti 25 aslan yavrusu bu 5 ini tam tepeye defnettik ve de bayrağımızı da diktik yanlarına burası da ziyaret yeridir.....
veoturup düşünmeye başladık ne yapıcaz nasıl hareket edicez ne istikamete gidicez mevcudumuzda azaldı baş efendi yine haritalarlan boğuşmaya başladı gidilecek yolu tam yarılamıştık başefendinin hesabına göre ve önümüz %80 dağlıktı işimiz zordu haritelerde bu dağların detaylı çizimleri yoktu arıyorduk hep vadi gibi görünmeden yerlerden gitmiye tepeler herzaman açıklık ve göz altında olan yerlerdi hareket gözükürdü onun için çok ihtiyatlı tedbirli işi cidiye alarak bir ilerleme şarttı ve artık bir zaiyat vermiye de niyetmiz yoktu daha birkaç saat önce gülüp konuştuğumuz şakalaştığımız arkadaşları şimdi toprak altında bırakmıştık ne acaip işler nebiçim dünya yaşamı böyle bir varsın bir yoksun akıl sır ermez bu işlere .. Başefendi emir verdi toparlandık hepimiz burdaki izleri karıştırdık yokettik zaten sert zemin ve kayalık türü yer ve v şeklinde bir sarp vadi gibi bir yere girdik çocuk biliyormuş bu yerleri nasıl biliyor nerden biliyor sormadık burdan diyor ordan şurdan şurdan gidiyoruz işte bayağı çok temkinli bir şekilde ilerledikten sonra çok güzel bir yere geldik bir 3 metre genişliğinde akan aşağı yukarı yukarısı 50 metre dik uçurum yapan yerden kademeli şekilde dökülüyor yer çok güzelde bu şerarenin uğultusu çok fazla kulak tırmalıyor yani uzun süreli burda durulmaz sesten ötürü neyse sularımızı doldurduk yıkandık girdik tozumuzu attık üstümüzden çok da iyi oldu bunun suyu da gidicemiz yere doğru akıyor dar bir dere yapmış gidiyor yıkandık ya hayatımda bu kadar rahatladığım anı hiç hatırlamıyorum dersem yalan olmaz gözeneklerimizin tümü açıldı leş gibiydik acele olarak üst baş ve iç çamaşırlarımızı da yıkayıp serdik güneş gören sıcak kayalara utanmıyanlar torlak malı meydanda geziyor o ona o buna sataşır gene gırgıra vurdular unuttular herşeyi
yarım saate herşeyimiz kurudu giyindik bi de aptest tazeledik teğmen hiçbişi bilmiyor türk müslüman ama ne gezer müslümanlık tek kelime bile bi basit dua bilmiyor allah yardımcısı olsun aile işi işte kimse alıştırmamış ki bilsin herneyse tertemiz olduk düştük yine yola dere boyu iniyoruz aşağı meyilli olarak gidiyoruz derken öncü durdu geri gelip baş efendiye ediki ilerde tam yolun ortasına oturmuş büyük bir ayı var dedi bunun vurmadan burdan ileri geçemeyiz dedi tek mi dedi valla ben tek olarak gördüm başka da varsa bilmem ama ayı hep inliyor sanki ağlıyor gibi devamlı ses içinde hayvan durun bakayım deyip ben öne geçtim ve ayıya elimde silah ihtiyatlı şekil yaklaştım evet beni farketti gördü ama hareket yapmadı hayvanın bir izdırabı var ama ne sonra bana pencesinlen sanki gel gel der gibi yaptı daha da yaklaşınca o zaman gördüm ayağının altından grip üstünden çıkan bir ser dal parçası ve de mikrop kapmış şişmiş bembeyaz olmuş dalın etrafı ne olursa olsun dedim iyice yanaştım ilk defa görüyorum bir hayvanın ağladığını insan gibi yaşlan ağlıyor ve bana ayağını gösteriyor yani beni bu illetten kurtarın der gibi bağırdım geri sıhhıye diye çocuk geldi ama korkuyor korkma oğlum dedim bak şu ayağa ne vazyet oooof dedi sıhhiye abi bu çok berbat olmuş tamam bunu çıkaralım ama canı çok yanıcak o zaman da bizi telef eder bu nasıl yapıcaz sen şırıngaya bir kaç morfin çek dedim sadecene burasını bu bölgeyi uyuşturup alırız dalı dedim ben dedi yapmam sen yapıcan iğneyi diyor ben de diyorum yerini göster ben oraya yaparım ne yapıcan tam şurası dedi sapladım iğneyi sıhhıyeye de dedim bak pençe mençe atarsa nişan al tam suratı ortası kısmına bas mermiyi dedim ama gık bile demedi 10 dakka bekledik bunun iniltisi geçti göz yaşı durdu tabi uyuştu ve başladık çekmiye diğer arkadaşlar da geldi herkes halka şeklinde oldu ayının etrafında ve çekerek çıkaramadık aldık bir taş vura vura ucundan o şekilde çıkardık çıkarmasına da cerehat ta oluk gibi boşaldı sıhhıye diyorki madem bulaştırdın elini sonunu da getir kan çıkana kadar sık dedi eeh amma zor işmiş alışkına kolay da bana zor iş neyse şişlik indi beyazlık aktı gitti sonra buraya oksijyenli su döktü artık baktı sıhhıye ayı bişi yapmıyor artık işleri o devraldı zorunu tabii ben yaptım sonra bir de tentürdiyottan geçirdi bi de toz sıktı yaraya ve sardı güzelcene çocuklar gene gırgırda yok sana benziyor yok sana daha çok benziyor ayı için yani başefendi susturdu hepsini sessiz olun dedi ve ayının işi bitti geçtik yola devam ediyoruz hey mubarek o da 3 ayaklan arkamız sıra bizi takip ediyor baş efendi de dediki en sminiz hanginizssa o en arka gelsin ayının karnı acıkırsa onu yer diyor verdimi çocuklara bir korku ben diyorum yok len latife yapar şaka söyler hep sizmi şaka yapıcaksınız diye gidiyoruz ve bu kanyondan genişliğe orman kıyısı dağın eteği olan bir yere çıktık aşağılar ayna gibi gözüküyor bir sürü orda orda dağınık köyler var ayı da ileri gidilecek olan yol tarafına geçti uzandı yere herkes elinde dürbün başefendi sen şu tarafı sen şu tarafı diye herkese gözetleme talimatı verdi kimse kimsenin görüşü sahasına girmesin tembihledi o da bizden daha yüksek bir kayayı önüne masa gibi yapıp dirseklerini kayaya dürbün oynamasın diye çünkü onun dürbünde zoom var dağın bu kısmından ilerlerde bişeye rastlanmadı taramada bu hizadan devam edip öbür tarafına doğru ortalamasına doğru gidip sonra iyicene bir keşiflen kendimize bir yol belirliyicez şu anda tüm avantaj bizde yüksekteyiz ya bir ara ayıya gözüm takıldı kafasını koku alır gibi şekillerde ileri doğru sanki kokluyor derken ayaklandı ve hızlı bir şekilde gitmiye başladı bizim de gideceğimiz patika yollan bizde peşinden ama ihtiyatlı olarak 5 dakka sonra burnumuza o kadar özlemini çektiğimiz kızarmış et kokuları gelmiye başlayınca işin nevisini anladık ve ilerde tabii sonradan gördüğümüz bir ufak mağra önünde tahmini 6 eşkiya bunlar ayıyı görünce nasıl kaçmak akıllara zarar görmeye değer silahlarını bile almadan tabanı yağladılar ayı da onları kovalıyor ve şansımıza yine hazıra konduk koca bir geyik arttı bile gerisini ayı hakladı ayı bunlaı kovalıyor sonra bunlar uzaklaşınca dönüp yine yanımıza geldi kopay köpeği gibi peşimizde hayvan 6 tane tüfeği mühimmatlarını hepsini yan yana duvara koymuşlar hepsi durur demekki 6 kişiydi bunlar geri dönerlermi ihtimal yüksek çünki çıplak savunmasız kaldılar silahlar için mutlaka dönüceklerdir yıkandık üstümüz başımızı da yıkadık karnımızı da doyurduk yüzlerce kerre allaha şükrettik hava da kararmıya başladı ne yapalım diyoruz bu 6 kişinin buraya dönmesi de kuwetli bir ihtimal pusu kuralım ve sıralı nöbetleşe uyuyalım zaten gelen olursa ayı bunların kokusunu alıcak bırakırız bidaa saldırsın bidaa da gelmezler ve öyle de yaptık ama korktuğumuz da başımıza gelmedi güneş daha yükselmeden yola düştük gene öğlene doğru dağın artık eteklerindeydik etraf fundalık yer yer ormanlık alanlar ve taaa karşıda deniz ufukta gözüküyordu ayı yine inlemelere başlayınca baş efendiye dedim biz gene buna bir pansuman yapalım siz ya ilerde bekleyin ya da yavaş hereketlen vakit geçirip bizi bekleyin tamam dedi ben ve sıhhıye bir de çocuk 3 ümüz beraber yine ayıya morfin bastık sargıyı açıp pansumanı yeniledik sardık sen ayı koca dilinlen sıhhıyeyi bir yaladı ki sıhıye korkudan ölücekti amma çok güldük buna ah ulen bir fotoğraf makinesi be yok yok işte neler kaçırdık böyle ve biz de yola daha hızlı bir şekilde seyirttik ama ayı gelmedi artık peşimizsıra nedendir bilmeyiz ve tam 10 dakka kadar olmuştuki 3 tane ıslık çalarak gelen artık top mermisi mi havanmı nedir bilemiyeceğim şimdilik fakat bize doğru ses hemen büyük bir kayayı sese karşın siper alıp arkasına tam olarak yattık ve toz duman ön taraftan kalktı ne oluyor nedir bu demiye kalmadan 5 tane daha arka arkaya yine aynı yeri dövdü içime bir ateş düştü bizim çocuklar da o istikamette yalvarıyorum allaha bişi olmasın diye onlara ve arkası kesildi bir yarım saat bekledik ve koşarak o yöne başladık ilerlemiye ve sonunda gördüğümüz manzara beni tamamiylen yıktı hiçbir arkadaşımız sağ değildi artık parçalanmışlardı saatlercene şuursuzca manasız şeyler söylemişim kendimi kaybetmişim sıhıye de öyle en sağlam çocuk çıktı çünkü o alışmıştı baştan beri bu şekil işleri görmiye saatler sonra kendime geldim ve başladık çukur açmıya kasaturalarlan yokki ne kürek ne kazma bulduk orda yumuşak bir toprak ve kalın gövdeli bir ağacın etrafına fırdola yan yana defnettik hepsini künyeleri de ağaca astık ve başladık aynı istikamet aşağılara doğru inmiye çocuğa da bir hafif makineli verdim bir tane eşek sağlam kalmış ne varsa o garibimin sırtına yükledik eşşek önde çocuk arkada sıhhıye benim önümde en arkadan ben kollayaraktan gidiyoruz ve geldik 3 çatallı bir yere yani yola biri
2 i dağın arasına doğru gidiyor biri düz aşağı bri de sola doğru durun dedim kolaçan etmeden bu yol ayırımına çıkmıyalım dedim tamamiylen dürbün taramasından geçirdik herhangi bişi yok yan yol vu vadi gibi yerin öteki yarı tarafında kaldığından o istikameti göremiyoruz tam eşeklen çocuk ve sıhıye önden açık alana çıkıyor ben bir ufak su dökmek için oyalanıyorum ve birden bir makineli sesi yamaçlardan geliyor ateş ve burda da ipler koptu çocuk da sıhhıye ve eşek de toz bulutu içinde kaldı ben seyrediyorum kasıldım kaldım bu sefer ateşin yönü değpişti burda büyük bir çatışma vardı ama kim hangi taraftır ne olduğu belli değildi kalınca bir ağacı kendime siper edip tepelere ve vadi kısmına açık alana fıldır fıldır bakıyorum ne nedir diye derken omuzumda bir ellen irkildim iliklerime kadar hem de ve yavaşça geriye döndüğümde birde baktım bir türk askeri o zaman bir ter boşandı benden bayılacak gibi oldum neyse bu bana su verdi korkma dedi ben buraları avucumun içi gibi biliyorum seni çıkarıcam burdan ve birliğini de bulucaz diyor bana allah allah 1 asker bu ben diyor tüm arkadaşlarımı kaybettim aynı senin gibi vs vs bunlan kanımız ısındı birbirimize ve geçide doğru koşarak girdik şimdi emniyetteydik artık başladık geçitten ilerlemiye ama yukarları cayırtı gidiyor çarpışmalar var bayağı gittik ve geçidin sonu geldi birden ve çıktık ne de çabuk geldik buraya kadar hayret bişi sonra orda bir kayanın dibine oturduk bu torbasından fasülye plakisi yaprak sarması konserve çıkardı ekmek de çıkardı tazecik ekmek bir güzel karşılıklı karnımızı doyurduk bu dedi geceyi bekliyicez ne olucak dedim gece gece gidicez hiçkimseye görünmeden nasıl bulucan karanlıkta yolu ben bulurum dedi iyi dedim artık bu son olaylardan sonra hiçbişi düşünecek halim kalmamıştı zaten . bi güzel uyumuşuk hiç nöbet yok bişi yok gelip kesseler bizi kimse duymaz tedbirsizliğe bir bakın neyse kalktık zifir karanlık ay bile yok bu diyor devamlı beni takip et tamam ben bunu takip ede ede geldik bir yere ve burası asker kaynıyor araçlar tanklar kariyerler askerler evet bizimkiler kimi görsek sarılıp öpüyoruz ve beni sanki elinlen komuş gibi getirip kendi birliğime bıraktı ben zaten meşhur olmuşum haberim yok sonra yine bir karşılıklı karavana yedik sigaramızı içtik çaya hasrettim kaçbardak içtim hatırlamıyorum ve tam gece 12 ydi bugüngibi hatırlıyorum bak dedi bana benim ismim cismim ve memleketim ve köyüm şurası burda yazılı adresim savaştan veya teskereden sonra gel seni bekliyorum dedi kim öle kim kala dedim bende dedi zaten savaş bitti sınır çizildi işler tamamdır dedi şimdi benim de kendi birliğime gitmem gerek gene görüşürüz diyip sarıldık öpüştük birbirimize veda ettik ve ayrıldık ayrılı o ayrılış türkiyeye döndük benim askerlik bitti eve dönüyorum artık aradan 2 sene geçti sivillikte ama benim dengem bozuldu birkerre şok şeyler yaşadıkta bu anlatıklarım kısa bir özettir ve aklıma o arkadaşım geldi ve sabit fikir gibi aklımda yer etmiye başladı bir gün karar verdim gidip şunu görücem dedim ve yola çıktım yol da az buz değil ben neredeyim o nerede erzurumun bir köyünde ben trakyadayım neyse zorda olsa ulaştım erzuruma o köye giden vasıtalardan birine bindim geldim köye köy kahvesine grip selam verdim herkese hep yaşlılar vardı millet işte güçte herhalde çay dedim herkese de benden çay dedim kimse bna hiçbişi sormuyor kimse de kimseylen konuşmuyor sessizlik hakim 3 bardak çay içtim ve dayılar size birini sorucam tanırsınız biz bu son flanca savaşında beraberdik o benim has arkadaşımdı merak ettim kendi sağ salim döndümü yoksa şehitmi oldu dedim ismi filan filandır bu kişiyi tanırsınız herhalde dedim herkes yere bakıyor kimsede çıt yok o zaman anladım arkadaşım ölmüştür diye ama bir ihtiyar kalktı yerinden gel seni o arkadaşına götüreyim deyince içimi bir sevinç kapladı demekki yaşıyordu ve ihtiyar önde ben arkada bayağı gittik ve köyün camisine geldik bu kapıyı açıp cami bahçesine girdi ben de arkasından dedim kendimce herhalde kestirme yoldan gidiyoruz ve caminin yan tarafında çok ihtişamlı bir yatır türbesi önünde durdu ve dediki işte aradığın arkadışın burda dır deyince dede dedim sen benlen eğlenirmisin burası mezar evet dedi oğlum gel şurada oturalım da sana hikayesini anlatayım seninlen beraber aynı şekil sen de dahil tam 37 kişi oldunuz buraya gelirsiniz yalnız sen değilsin dedi orda yatan zat 452 senelikmiş eski türkçe yazıyı okuyamıyanlara mezar taşı üstündeki yazı aynen türkçeye çevrilmiş aynısı da yazıyormuş evet isim aynı arkadaşın kafası bu sefer iyicene karışır ve duasını eder döner çıkarlar camiden ve ilk araba ilen döner gelir ama artık eski değildir aklın yarısına yakını gitmiştir bir normal bir anormal olarak yaşamını sürdürür
SON
devam edicektir
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
YENİ YAZI DİZİSİDİR>>>>>>>>>>>>>
27---9---2010 GÜNÜ.....nacibaba....onk.
HAKİKİ 2 HİKAYE DAHA BUNLAR KISADIR YALNIZ VE GERÇEĞİN TA KENDİSİDİR ..
KIBRIS 74 SAVAŞINDA TEKİRDAĞIN..............KASABASINDAN 6 KİŞİ VARDIR DA SADECENE 2 SİNİN BAŞINA GELEN HADİSELER ANLATILACAK DİĞERLERİ NOR MAL ÇİZİK BİLE ALMADAN DÖNMÜŞLERDİR ................................................................NACİBABA......................ONK...
BİRİNCİSİ ŞÖYLE ARKADAŞIN KENDİ AĞZINDAN ANLATIMDIR..
BU ARKADAŞIMIZ O ZAMAN HAVACI YÜZBAŞIYDI HELİKOPTER VE 2 PERVANELİ YÜK TAŞIMA UÇAKLARINI KULLANIYORDU HER İKİ KONUDA DA UZMANDIR ..
BUNUN VAZİFESİ ADANADAN KALKIP KIBRISA CEPHANE VE MÜHİMMAT GÖTÜRMEK ORAYA İNİYOR BOŞALTIP DÖNÜYOR AMA BU SEFERKİ YÜKÜ ÇOK FAZLA UÇAĞI TAM GAZ DEVAMLI MOTORLARI ZORLUYARAKTAN GİDİYOR VE TABİİ BU ZORLAMANIN SONUCUNDA DA BENZİNİ FAZLA HARCIYOR ADA ÇOK UZAKTA GÖZÜKÜR AMA BENZİN ORAYA KADAR YETİŞMİYİCEKTİR ÖYLE BİR KALBEN BİR ALLLLLAAAAH ÇEKERKİ YARABİİ NE OLURSUN BENİ ADAYA ULAŞTIR DER VE BİRDEN YAN 2.Cİ PİLOT KOLTUĞUNDA SAKALLI NUR GİBİ YÜZLÜ BİR ZAT PEYDAA OLUR VE BU TELEŞLAN DAYI SEN NERDEN GİRDİN BU UÇAĞA BEN BİLE PENCEREDEB ZORLAN İÇERİ GİRDİM ARKADA MİLİM BOŞ YER YOK DER ZAT BUNA TAMAM EVLADIM SANA YARDIMA GELDİM BİLDİĞİN GİBİ AYNEN DEVAM ET SENİ HAVAALANINA SAĞ SALİM İNDİRİCEZ BENZİNE DE BİZ KEFİLİZ DER BU ÇOK ŞAŞIRIR BAŞTAN DA ÇOK KORKAR AMA TELAŞI VE KORKUSU ÇABUK GEÇER BUNLAR KISA SÜREDE ORDAN BURDAN BAŞLAR MUHABETTE VE BENZİN RESMEN BİTER 2 MOTOR DA DURUR TAMAMEN BİR SESSİZLİK HAKİM OLUR PİLOT KELİMEİ ŞEHADET GETİRMEYE BAŞLAR ARKASI ARKASINA ZAT DA DERKİ TELAŞ ETME BEN SANA NE DEDİM SANKİ MOTORLARIN ÇALIŞIYOR BENZİNİN VAR GİBİ HAREKET ET UÇAĞI TELAŞSSIZ ŞEKİLDE KULLAN DİYOR VE PİLOTTA ÖYLE YAPIYOR VE GELİYORLAR ADANIN ÜSTÜNE BUNLARA Bİ SÜRÜ UÇAKSAVAR ATEŞİ DE YAPILIYOR AMA HİÇBİRİ İSABETSİZ TEK İSABET ALMADAN GELİRLER HAVA ALANINA PİLOT ANİDEN BURNU YENİDEN DİKER PAS GEÇER ALANI SEBEBİ DE BÜTÜN PİST DELİK DEŞİK EDİLMİŞ İNMENİN İMKANI YOKTUR ZAT DERKİ ALÇAL VE GÖZÜ KAPALI İN DER SANKİ O ÇUKURLAR YOK FARZET HİÇBİŞİ OLMUYACAK DER VE PİLOT ONU DİNLER MOTORLARI SUSMUŞ ÇALIŞMIYAN BİR UÇAK SANKİ HERŞEYİ NORMALMİŞ GİBİ UÇUYOR YERDEKİLER VE KULE DE BU İŞE AĞIZLARI AÇIK BAKMAKTADIRLAR KİMSENİN AKLI BU İŞİ KESMİYOR AMA SONUCA ARTIK BAKMAKTA HERKES NE OLUCAK DİYE VE UÇAK AYNEN ZATIN DEDİĞİ GİBİ HİÇ KUSURSUZ HATASIZ İNER VE YAN PİSTE GİRER YOLCU BİNASINA DOĞRU İLERLİYOR VE BİRDEN DURUR SERT Bİ ŞEKİLDE NİYE DURDUK DER PİLOT ZAT PİLOTUN İKİ KOLTUK ARASINDAKİ NOT DEFTERİNİ ALIR ESKİ TÜRÇE İLEN BİR KAÇ SATIR YAZAR VE SAVAŞ SONRASI BU BENİM ADRESİM GEL SENİ BEKLİYORUM DER VE ANİDEN YOK OLUR PİLOTTAN BİR TER AKAR SIRILSIKLAM OLUR GİYSİLERİDE VE BİRDEN ÜRPERDİM KENDİME GELDİM DİYOR BİNADAN BUNLARA DOĞRU ÇEKME ARACI GELMİŞ BAĞLAMIŞ ÖN TEKER BAĞLANTISINDAN VE UÇAĞI ÇEKİP BİNA YANINA GETİRMİŞ DIŞARDAN KAPILARI AÇIP İÇİNİ BOŞALTIYORLAR YENİDEN BİR BAKIM VE BENZİNİ FULLUYORLAR HAZIR GERİ DÖNMEYE
FAKAT PİST MÜSAİT DEĞİLDİR KALKMIYA O GECE UÇAĞI HANGARA ÇEKERLER DIŞARDAN GÖRÜNMESİN DİYE VE GECE PİSTİN ÇUKURLARINI ACELEYLEN DOLDURURLAR SİLİNDİRLEN DÜZLERLER KALKIŞA HAZIR HALE GETİRİRLER VE BÜTÜN ORDA OLDUĞU SÜREÇTE O BU ÜSTLERİ BUNA MERAKLAN GELİP DEVAMLI AYNI ŞEYİ SORARLAR SEN MOTORLARI DURMUŞ BİR UÇAKLAN VE 2 KATI DA YÜKLÜ BİR UÇAKLAN GELDİN DELİK DEŞİK BİR PİSTE SAĞ SALİM İNDİN BU NASIL OLUYOR PİLOTTA DİYORKİ BANA HİÇBİŞİ SORMAYIN BU İŞE BENİM DE AKJLIM ERMEDİ DİYOR ZATI SÖYLEMİYOR BU UÇAKLAN GELEN CEPHANE DE TANKLARA VE ARAÇLARA ATILAN BAZUKA GİBİ BİR SİLAH VE TANK TOP MERMİLERİ İLEN ASKERİN TÜFEK MERMİLERİ MAKİNELİ TÜFEK MERMİLERİ VE DAHA Bİ SÜRÜ MALZEMEYMİŞ BU GELMESSE ÇOK ZOR DURUMA DÜŞERMİŞİZ . VE BU ŞEKİLDE DAHA HİÇBİR SORUN ÇIKMADAN 15 SEFER DAHA YAPIYOR AMA UÇAĞA YEDEK KANAT ALTINA KONULUYORMUŞ HER İKİ KANADA BENZİN DEPOSU MONTE EDİLMİŞ VE UÇAĞIN GELECEĞİ ZAMANDA DA PİST DEVAMLI DÜZLETİLMİŞ BAKIMLANMIŞ SAVAŞ SONRASI 1 SENE SONRA KENDİ ARABASINLAN ANKARAYA GİDİYOR AİLESİNİN ÇOĞU ORDA İKAMET EDİYORMUŞ BU ZİYARETTEN DÖNERKEN BİRDEN AKLINA BU ZATIN YAZDIĞI ESKİ TÜRKÇE KAĞIT GELİYOR VE DOĞRU BİR CAMİYE GİDİP HOCASINA BUNU OKUTUYOR VE KENDİ DE TÜRKÇE İLEN YAZIYOR ADRESİ İSMİNİ CİSMİNİ TEŞEKKÜR EDİYOR CAMİ HOCASINA AYRILIYOR .. GELİYOR İSTANBULA GİDİYOR VEYÜP SULTAN SEMTİNE ORADA BU ZATIN İSMİNİ SOARARAKTAN ONUN YERİNİ ARAMIYA BAŞLIYOR BAYAĞI BİR ZORLU UĞRAŞTAN SONRA BULUYOR VE ONU GÖTÜRDÜKLERİ YER BİR YATIR TÜRBESİ OLUYOR VE İÇERİ GİRİYOR SANDUKAYA 2 ELİNLEN YASLANIP ÇOK AĞLIYOR AMA KENDİSİNİ Bİ DAHA GÖRMEK NASİP OLMUYOR OLAY BU VE HELİKOPTER İLEN BİR YERDEN BİR YERE GİDERKEN DE HELİKOPTER ARIZA YAPIP DÜŞÜŞE GEÇİYOR İÇİNDE DE 5 KİŞİLERMİŞ VE ALTLARI DA DENİZ DİYORKİ YILDIRIM GİBİ DÜŞERKEN SANKİ HELİKOPTERİN PARAJÜTÜ VARMIŞ TA AÇILMIŞ AŞAĞI SÜZÜLEREKTEN İNDİK SAHİL BİR KESİMDE PLAJA SUYA ÇOK YUMUŞAK BİR İNİŞ YAPTIK DERİNLİK TE 1 METRE BİLE YOKTU HELİKOPTERE DE HİÇBİŞİ OLMADI BİZE DE HİÇBİŞİ OLMADI TÜM DENİZE GİRENLERİN HAYRET DOLU BAKIŞLARI İÇİNDE İNİYORLAR KİMSE DE NE OLDUĞUNU ANLAMIYOR ÜSTLERİNİ BİLE İKNAA EDEMİYOR BU HADİSEYİ DE TÜM GAZETELER YAZMIŞTI TEKİRDAĞ İLEN SİLİVRİ ARASINDA BİR YAZLIK DİZİSİNİN ÖNÜNDEKİ PLAJA DENİZE İNMİŞLERDİ HELİKOPTER MOTORUNU ORADA TAMİR EDİYORLAR SERVİSELEMANLARI BU YİNE KALKIŞ YAPIP İSTANBULA GELİYOR VE PARK YERİNDEKİ ARABASINI ALIP 15 GÜNLÜK BİR İZİN VERMİŞLER KENDİSİNE DOOĞRU GELİYOR ŞARKÖYE DOĞRU YOLA ÇIKIYOR TAM KARIŞTIRAN MEVKİNDE SOLA DÖNÜCEK ŞARKÖY YOLUNA GİRİCEK BURDAN DA ŞARKÖYE 40 KÜSUR KİLOMETRE VAR BURDA DÖNÜŞ YAPARKEN ÇOK SÜRATLİ MALKARA YÖNÜNDEN GELEN BİR ARABA BUNUN KUYRUK KISMINDAN ŞİDETLEN ÇARPIYOR ÇÜNKÜ BU SAPAĞA DÖNERKEN MALKARA YÖNÜ GELİŞİ BURAYA DOĞRU RAMPA YAPIYOR KARŞISI GÖRÜNMÜYOR ARKADAN ÇARPTIĞI İÇİN YOLUN ÜSTÜNDE KAÇ DEFA DÖNDÜĞÜNÜ KİMSE SAYAMIYOR VE YAN YAN DÖNEREKTEN BURASI DA BAYIR AŞAĞIDIR GİDİP YOLDAN DIŞARI ÇIKIP TARLAYA GİRİYOR ARADAKİ BİR AĞACA ÇARPIP DURUYOR VE TEK SOL BACAĞI 3 YERDEN KIRILIP KEMİK DIŞARI FIRLIYOR VE BUNU ACELE İLEN TEKİRDAĞA HASTENEYE GÖTÜRÜYORLAR ORDAN İSTANBULA ASKERİ HASTANEYE FAKAT NE YAPILDIYSA SAKAT KALIYOR MALÜLEN DE EMEKLİ EDİYORLAR BU DA GELİP ŞARKÖYDE VİLLASI VARDI ORAYA YERLEŞLİYOR VE KENDİNİ İÇKİYE VERİYOR UZUN YILLAR KENDİNLEN ARKADAŞLIK ETTİM SONRA KOPTUK VE ŞU AN NE OLDU NE BİTTİ MALUMATIM YOKTUR
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++NACİBABA+++++++++++ONK+++
2.İNCİSİ DE ŞÖYLE
BU ÇOCUK KAHVEDE GARSONDU VE ASKERLİĞİ GELİP GİTTİYDİ MALÜM HEP DENİZ KENARI OLAN YERLERİN DELİKANLILARINI DENİZCİ YAPARLARDI O DEVİRDE ŞİMDİ NASILDIR BİLEMEM BU DA SAVAŞ GEMİSİNE DÜŞTÜ HANİ KENDİ UÇAĞIMIZIN YANLIŞLIKLAN VURDUĞU GEMİ VAR YA KIBRIS SAVAŞINDA İŞTE O GEMİDEYDİ BU ÇOCUK ...
VE ANLATIYOR ZATEN YARIM AKIL OLDU ÇARESİNİ DE BULAMADILAR AMA TÜM ANILARI BİR BİR AKLINDA İDİ ..
BUNLAR UÇAKSAVAR BATARYASINDA ARKA KIÇ KISIMDAYMIŞLAR BU MERMİ VERME KUTULARI AÇMA VE UÇAKSAVARA MEKANİZMAYA YERLEŞTİRME İŞİNE BAKIYOR YAN YANA 2 BATARYA VE 18 KİŞİLERMİŞ TOPLAMLARI SIRF BU İŞE BAKIYORLAR GELEN UÇAK KENDİ UÇAĞIMIZ OLDUĞUNU KÖPRÜ HOPARLÖRLERLEN ANANOS ETMİŞ ATEŞ AÇMIYORLAR VE SEN GEL UÇAK GEMİYİ YAM ORTADAN BOMBALA VE BUNLAR AZ İLERLERİNDEKİ KARE ŞEKLİNDE ÇOK BÜYÜK CAN SİMİDİ YANLARINDA İPLERİ VAR ONLARA TUTUNUP DURUYORSUN BATMASI İMKANSIZ 30 KİŞİYİ ÇEKECEK ŞEKİL İMAL EDİLMİŞ BUNLAR ZATEN HEPSİNİN CAN YELEKLERİ VAR SUYA GİRİNCE OTOMATİK ŞİŞİYORMUŞ TÜFEKLERİ ÜSTLERİ MÜHİMATLARI İLEN KENDİLERİNİ BİR ANDA DENİZDE BULUYORLAR VE BU BÜYÜK KARE CAN SİMİDİNE TUTUNUYORLAR ŞİMDİLİK GEMİ DE BATIYOR BURADAKİ AKINTI DA BUNLARI BEYRUT ISRAİL SURİYE HATTINA DOĞRU AĞIR AĞIR SÜRÜKLEMİYE BAŞLAMIŞ DİYOR DENİZ ÇOK TUZLU SURATIMIZ HER TARAFIMIZ GÜNEŞİN DE TESİRİ İLEN YOLUNMAYA YARALAR OLUŞMAYA BAŞLADI VE DE EN ÇOK KORKTUĞUMUZ ŞEY KÖPEK BALIKLARI TÜFEKLER HERKESİN ELİNDE MERMİLER SÜRÜLÜ DENİZİN İÇİNDE NAMLULARI 3 TANE BU ŞEKİLDE VURDUK DİĞERLERİ ONLARA HUCUM ETTİ ŞİMDİLİK UZAĞIZ AMA KORKUDAN ÖLÜYORUZ GECE OLDU ZİFİRİ KARANLIK ÇAVUŞUMUZ DEDİKİ AKLINA GELMİŞ ONUN HER BU CAN SİMİTLERİNİN BİR YERİNE BAĞLI SU GEÇİRMEZ YAŞAM TORBALARI VARMIŞ BAKIN BAKALIM DEDİ HANGİNİZİN TARAFINDA İÇERİ KISIMLARI YOKLAYIN VE BU GARSON ARKADAŞIN ÖNÜNDEYMİŞ O DA HİÇ FARKETMEMİŞ VE BUNU ALIRLAR ÇAVUŞ ÇIKAR VU KARE CAN SİMİDİNİN ÜSTÜNE OTURUR BİRİ DE ARKASINDAN EL VERİR ONA DÜŞMESİN DİYE AÇAR İÇİNİ VE EVET İŞARET FİŞEK TABANCASI VE 5 ADETTE FİŞEK VARDIR TAMAM DER İŞİMİZ ARTIK BİZİ BULURLAR ARALIKLARLAN BU 5 FİŞEĞİ DE ATAR GECENİN KARANLIĞINDA İÇİNDE BALIKM OLTALARI PUSULA İĞNE İPLİK 10 TORBA BİR SEFERLİK POŞET SU VS VS VARMIŞ HERFKESE DAĞITILIR ZATEN ARKA SIRT ÇANTALARINDA HEPSİNDE 20 ŞER ADET KONSERVE DCE VARDIR YALNIZ EKMEKLER DENİZ SUYUNU YEDİĞİ İÇİN KULLANILMAZLAR EKMEKSİZ KONSERVEYE TALİM EDERLER İŞARET FİŞEĞİNE HİÇBİR YERDEN CEVAP GELMEZ BU SEFER İZLİ MERMİLERİ DEVREYE SOKARLAR GECELERİ AMA ARTIK İDARELİ OLARAK KULLANIRLAR.. VE SONUÇTA PERİŞAN BİR HALDE 7 .Cİ GECE ATILAN İZLİ MERMİLERİ BİR ISRAİL SAVAŞ GEMİSİNCE GÖRÜLÜR DOĞRU ÜSTLERİNE GELİNİLİR 8 İNCİ GÜNÜN SABAHI DA BUNLARI YARI ÖLÜ ŞEKİLDE SAVAŞ GEMİSİNE ALIRLAR DOOĞRU İSRAİLE HASTANEYE KALDIRIRLAR TAM DA İYİLEŞİNCE HELİKOPTERLEN BİLDİRİLİP ANLAŞMALI OLARAK KIBRISA TESLİM EDERLER ÇOCUKLARI VE HEPSİNİ YİNE HELİKOPTERLEN MERSİNE YOLLARLAR 3 GÜN SONRA DA TESKERELERİNİ VERİRLER BU DRAMIN ÇOK AYRINTILARI VARDI DA BUKADARINI ÖZETİNİ ANLATIYORUM ...........................................................................NACİBABA...............ONK....
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Düzenleyen admin - 24/Aralık 2017/2015 Saat 20:56 |
|
NACİBABA..............ONK..
|
|
tracker 4
Üye Kayıt Tarihi: 27/Kasım 2017/2008 Son Giriş: 01/Mart 2017/2013 Durum: Gönderilenler: 46 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 10/ocak 2017/2010 Saat 07:39 |
naci baba çok teşekkürler çok güzel hiç üşenmeden hepsını okudum meraklada öbürkü bölümleri bekliyorum
|
|
fms
|
|
Misafir
Misafir |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 10/ocak 2017/2010 Saat 09:02 |
Teşekkürler Naci Baba, çok harika bir yazı dizisi olmuş ki değerini de gerçek hayattan alınmış olmasıyla kat ve kat arttırıyor. Severek takip edeceğim şahsen.
|
|
salimhoca
Yeni Üye Kayıt Tarihi: 17/Ekim 2017/2009 Son Giriş: 09/Şubat 2017/2012 Durum: Gönderilenler: 7 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 10/ocak 2017/2010 Saat 14:33 |
Gerçek tarihi canları ve kanları pahasına yazanların ağzından dinlemek,anılarından okumak ne güzeldir. 1969 yılında bir Kurtuluş savaşı gazimizden dinlediklerimi hiç unutamam,uyan bu günkü Türk Gençliği vatan nasıl kurtulmuş geçmişine bir kulak ver.Naci baba sağolasın çok güzel olmuş, devamını sabırsızlıkla bekliyorum.
|
|
fatihgmc
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 14/Ekim 2017/2009 Son Giriş: 11/Şubat 2017/2011 Konum: istanbul Durum: Gönderilenler: 44 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 12/ocak 2017/2010 Saat 10:41 |
NACİ BABA MERAKTA BIRAKTIN BİZİ DEVAMI NE ZAMAN.
|
|
engüzel define hayatınızdır.
|
|
gurdal
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 09/Eylül 2017/2008 Son Giriş: 16/Mayıs 2017/2011 Konum: ankara Durum: Gönderilenler: 9 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 30/Ağustos 2017/2010 Saat 17:05 |
selamınaleyküm hocam zannetmeki kayboldu herzaman takip ediyorum yazılarınızıda sürekli okuyorum ama benim şevkimi kırdılaar tek başıma takılıyorum bi kazı yaptım biraz ara verdim defineye ama şimdilerde yavaş yavaş yeniden başlıyorum saygılar birde başlıktaki işarati daha büyük gösterebilirmisin tam olarak seçilemiyor tekrardan saygılar
Düzenleyen nacibaba - 06/Eylül 2017/2010 Saat 22:32 |
|
yaradılanı severim yaradandan ötürü
|
|
nacibaba
Yönetici Forum Sahibi osman naci kanat Kayıt Tarihi: 29/Ağustos 2017/2008 Son Giriş: 30/Temmuz 2017/2013 Konum: T.C---Gelibolu- Durum: Gönderilenler: 2334 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 06/Eylül 2017/2010 Saat 22:25 |
GÜRDAL HOŞ GELDİN ARKADAŞIM
OLUR HERŞEY BU HAYATTA MAZUR GÖRMEN LAZIM KONULARI BAK BENİM BİR SÖZÜM VARDIR DA ONU DA İLK DEFA BURDAN YAZAYIM
<>İNSANOĞLU TOPRAKTAN YARATILMIŞTIR
AMA HER AN ÇAMURLAŞABİLİR
BU SÖZÜMÜ UNUTMA HİÇBİRZAMAN ,VE ARKADAŞLARINI DA BU ŞEKLE GÖRE SEÇ BEN NELERİNİ GÖRDÜM NELERİNİ SONUNDA BAKTIM OLMUYOR İŞTE TEK BAŞIMA BİR HAYAT SÜRÜYORUM EN TEMİZİ BEN BU YAŞAMIMDA HİÇBİR SAĞLAM ARKADAŞ BULAMADIM BELKİ ŞANSIM ÖYLE GİTTİ AMA BAKIYORUM HAKİKATEN YOK OLANI DA BANA ÇOK UZAK BUNLAR YAŞAMIN CİLVELERİ SENİ HİÇBİR ŞEY YILDIRMASIN VE KÜSTÜRMESİN KARAMSAR DA OLMA BU İŞLER BÖYLE TEK BAŞINA DEVAM ET EN TEMİZİ HİÇ BAŞIN AĞRIMAZ EMİN OL ....
TEKRARDAN GÖRÜŞMEK ÜZERE HOŞÇAKAL...
SAYGILARIMLAN.......................................................................NACİBABA..................ONK....
|
|
NACİBABA..............ONK..
|
|
gurdal
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 09/Eylül 2017/2008 Son Giriş: 16/Mayıs 2017/2011 Konum: ankara Durum: Gönderilenler: 9 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 15/Eylül 2017/2010 Saat 15:43 |
selamınaleyküm sevgili hocam insanın yaşı ilerled,kçe allaha(c.c.) dah yaklaşıyor herhalde yanlızlığa doğruda gidiyor tabi çamurlaşan torakta yavaş yavaş kuruyor bizde kezzek deler öyle oluyor buseferde başını yarıyor tekrardan sevgile ellerinizden öper saygılar sunarım
|
|
yaradılanı severim yaradandan ötürü
|
|
Cevap Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |